KOYMA - Almanca'ya çeviri

setzen
koymak
oturun
belirlemek
bahis
koyabilirsiniz
ayarlayın
yatırmak
otur
koyarsanız
koyun
zu bringen
getirmek
götürmek
taşımak
çıkarmaya
koymak
sokmaya
sağlamak
bana
zu stellen
sormaya
koymak
yüzleşmeye
yerleştirmek
teslim
soracak
düşünce
koyacağım
zu legen
koymak
bırakmayı
yerleştirmek
döşemeye
yatırmama
koyun
steck
koymak
sokmak
içinde
var
sokar
takılıp
sıkışmış
vardır
saplanmış
mahsur
wehr dich nicht
reintun
koyma
i̇çine
setze
koymak
oturun
belirlemek
bahis
koyabilirsiniz
ayarlayın
yatırmak
otur
koyarsanız
koyun

Koyma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Onu çektin. Sakın geri koyma!
Das war unerwartet. Nicht wieder reintun.
Sakın onu hayatının merkezine koyma.
Setze ihn nicht in den Mittelpunkt Deines LEbens.
Allahın yanına başka tanrı koyma.
Setze Allah keinen anderen Gott zur Seite….
Kendine sınır koyma.
Setz dir keine Grenzen.
Hayır! Beni buraya koyma!
Steckt mich nicht hier rein! Nein!
Peki…'' Jake doğduğunda, birinin onu mikrodalgaya koyma hayalim vardı.
Als Jake geboren wurde, träumte ich, ihn steckt jemand in die Mikrowelle.
O taşı sakın ağzına koyma.
Nicht den Stein in dein Maul stecken.
Çocuklara, yüzlerini vücuduma koyma şansı vermek iyi olur dedim.
Ich gebe den Kindern die Möglichkeit ihr Gesicht auf meinen Körper zu setzen.
Sana fıstık koyma, dedim. Kai!
Kai! Ich hab gesagt, keine Erdnüsse!
Çubukları asla böyle koyma.- Ne oldu?
Niemals legt man die Stäbchen so herum.- Was?
Ona karşı koyma yoksa senin de televizyon izlemeni yasaklar.
Widersprich ihr lieber nicht, sonst nimmt sie dir auch den Fernseher weg.
Koyma böyle iğrençşeyleri.
Tut nicht solch abscheuliche Dinge.
Koyma resimlerini sinir oluyorum çünkü benden daha güzelsin.
Mach Fotos von mir, denn ich bin hübscher als du.
Sendikalara güçler dengesinde ağırlıklarını koyma olanağı yaratabilecek bir politikadan mı yanayız?
Sind wir für eine Politik, die den Gewerkschaften die Möglichkeit verschafft, ihr Gewicht in das Kräfteverhältnis einzubringen?
Koyma böyle iğrençşeyleri.
Tut nicht solche abscheulichen Dinge.
Bahis koyma zamanı: Bonusun yatırılmasından itibaren 24 saat.
Zeit zum Platzieren der Wette: 24 Stunden ab dem Zeitpunkt der Gutschrift des Bonus.
Onları oraya koyma, burası olur.
Stellen Sie das nicht hier ab. Da drüben.
Çay kaşığını masa örtüsünün üstüne koyma domuz!
Leg deinen Teelöffel nicht auf die Tischdecke, du Ferkel!
İyi havluları koyma.
Handtücher zum Drunterlegen.
Hayır, onu oraya koyma.
Nein, tue das nicht dort rein!
Sonuçlar: 106, Zaman: 0.083

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca