KURTARMAYA - Almanca'ya çeviri

zu retten
kurtarmaya
korumaya
kurtulmasına
zur Rettung
zu befreien
kurtarmaya
serbest bırakmak
kurtulmak
özgür
helfen
yardımcı
destek
yardım
yardım etmek
faydası
yardim
rauszuholen
çıkarmak
çıkartmak
kurtarmak
çıkaracağım
çıkarabilirim
çıkarabilir misin
almalıyım
zu bewahren
korumak
kurtarmaya
saklamak
tutmak
muhafaza etmek
korur
wiederherzustellen
geri
kurtarmak
geri yüklemek
yeniden
kurtarabilirsiniz
restore
tekrar
rausholen
çıkarmak
çıkartmak
kurtarmak
çıkaracağım
çıkarabilirim
çıkarabilir misin
almalıyım

Kurtarmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
O köylüyü kurtarmaya gitmelisiniz, yoksa Drokken onu.
Ihr müsst diesem Dorfbewohner helfen, oder der Drokken.
Ben de ilişkiyi kurtarmaya çalışıyordum.
Ich versuchte, meine Beziehung zu retten.
Ya da umutsuzca, annesini mali çöküntüden kurtarmaya çalışan… biri tarafından.
Seine Mutter vor dem Bankrott zu bewahren. Oder jemand hasste jeden, Oder jemand versuchte verzweifelt.
Profesör, Tokyoyu kurtarmaya çalışacak.
Der Professor wird versuchen, Tokio zu befreien.
Geleneksel tıp kurtarmaya geliyor.
Die traditionelle Medizin kommt zur Rettung.
Siz ikiniz keser misiniz? Bizi bundan kurtarmaya çalışıyorum!
Ich will uns hier rausholen!- Hört auf!
Windowsu kurtarmaya çalışırken.
Beim Versuch, Windows wiederherzustellen.
Alex onu kurtarmaya çalışıyor olmalı.
Alex muss wohl versuchen, sie da rauszuholen.
Lex beni Detroitde kurtarmaya çalıştı.
Lex versuchte, mich in Detroit zu retten.
Kimse bizi kurtarmaya gelmez.
Niemand wird hier herkommen und uns helfen.
Hamburgerler! Sonra Beni kurtarmaya çalışırız.
Hamburger.= Dann versuchen wir, Ben zu befreien.
Sizi tamamen yok olmaktan kurtarmaya çalışıyorum.
Ich versuche, euch vor Vernichtung zu bewahren.
Ancak, teknoloji kurtarmaya geldi.
Die Technologie ist jedoch zur Rettung gekommen.
Bu kadar… Teknisyenler daha fazlasını kurtarmaya çalışıyorlar.
Die Techniker wollen noch mehr rausholen. Das war's.
Sadece kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor.
Er versucht nur, seinen eigenen Arsch zu retten.
Kes şunu! Seni kurtarmaya çalışıyoruz.
Hör auf. Wir wollen dir helfen.
Polis ise onun seni… kurtarmaya çalıştığını sandı.
Die Polizei dachte, dass er versucht hat, dich zu befreien.
Danny, sana evliliğimi kurtarmaya çalıştığımı söyledim.
Danny, ich habe dir gesagt… ich versuche, meine Ehe wiederherzustellen.
Sakın bana domuz Lokiyi kaderinden kurtarmaya geldiğini söyleme.
Sag mir nicht, du bist gekommen, um Loki das Schwein, vor seinem Schicksal zu bewahren.
Burada OBEY şirketi kurtarmaya geliyor.
Hier kommt die Firma OBEY zur Rettung.
Sonuçlar: 2943, Zaman: 0.0564

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca