Lanetin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Lanetin aslında.
Lanetin özünde ne vardır?
Was ist das Herz des Fluches?Üzerinde ki lanetin sebebi benim.
O zaman bu lanetin neden işe yaramadığını anlamamda yardım et.
Dann hilf mir zu verstehen, warum der Fluch nicht funktioniert.Ve hiçbir şey, lanetin kendisi bile bunu durduramayacak.
Lanetin bedenini terk etmesine izin vermiyorsun.
Sie lassen nicht zu, dass der Fluch entweicht.Bebeğim, senin lanetin yüzünden ağlamadı!
Wegen deines Fluches hat mein Baby nicht geweint!Bebeğim senin lanetin yüzünden ağlamadı! Senin yüzünden.
Wegen deines Fluches hat mein Baby nicht geweint. Es ist deine Schuld.Kimse alamaz. Lanetin şimdi, ben sahnede iken olacağını düşünüyorum.
Bu lanetin çok uzun süre devam etmesine izin verdik.
Wir haben den Fluch zu lange ertragen.Lanetin kendisi benim.
Ein Fluch. Ich bin.Dediğin gibi lanetin gerçek olma olasılığı neredeyse yok gibi.
Ve sen bana bu lanetin banada olacağını söylüyorsun,?
Du sagst, der Fluch würde mich befallen, weil er dein Bruder ist?Sadece lanetin sonsuza kadar sürmesi garanti olacak.
Er wird nur sicherstellen, dass der Fluch ewig anhält.Lanetin sona ermesinin tek yolunu, kendisini bana vermesi.
Der Fluch endet nur, wenn sie sich mir hingibt.Lanetin başladığı yer de burası.
Ama bu lanetin bozulmasını… benden daha fazla istemezsin.
Aber du willst ebenso wenig wie ich, dass der Fluch gebrochen wird.Ve lanetin içinde yaşamaya başladım Bende Efsunlu Ormana kaçtım.
Ich floh in den Zauberwald und wurde vom Fluch erfasst.Gidip onlara lanetin bozulduğunu söyledi.
Hat ihm gesagt, der Fluch wäre aufgehoben.Bu lanetin senin üzerinde de etkisi olabileceğinden endişelendi.
Dass du als Enkel vom Fluch betroffen sein könntest.
