Mecbur Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu gereksiz ve değişmeye mecbur hissettiğim bir şey.
Bunu izlemeye mecbur kaldığım için. Kendime!
Gidersek mecbur alırlar.
Mecbur değilsin. Ben sadece.
Mecbur kalırsam onu bir madenin dibine saklamak.
Mecbur değilsin ki.
Kendin gibi davran. Mecbur kalırsam seni öldüreceğim.
Aşırı yemek yeme bozukluğu olan bir kişi çok fazla yemek yemeye mecbur hissediyor.
Beni bunu kullanmaya mecbur etmedikleri için memnunum.
Mecbur bir adakta karar kılınmalı bütün köyler tarafından.
Ama sen mecbur değilsin. -Hayır. Çocuk istiyorum.
Yıldızlar bize mecbur değil, ama mükemmel bir ilişki için size yol gösterecektir.
Abraham mecbur edilmedi.
Mecbur kalırlarsa hepsini öldürecekler.
O zaman ben de sizinle geleceğim mecbur.
Bana izin almaya mecbur edildiğini söyledi.
Mecbur bekleyeceğiz o zaman. Peki.
Bunu yapmaya mecbur değilsin Vincent.
Angelica, yapmaya mecbur olduğumuz şeyi yaptık,” dedi.
Beni seni öldürmeye mecbur etme!