MESAFELI - Almanca'ya çeviri

distanziert
uzak
mesafeli
uzaklaştırıyor
soğuk
abweisend
mesafeli
soğuk
Distanz
mesafe
uzaklık
uzaktan
Entfernung
mesafe
çıkarılması
menzil
kaldırma
uzaklık
kaldırılması
bölgesinden
temizleme
bölgesinden tüm mesafeler
uzaktan
distanzierte
uzak
mesafeli
uzaklaştırıyor
soğuk
Strecken
güzergahında
rotası
yolu
pist
rota
hattında
yol
streç
mesafe
parkuru
unnahbar
ulaşılamaz
mesafeliydi
uzak
soğuk
in der Ferne
uzaklara
uzaktan
mesafe içine

Mesafeli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu nedenle soğuk ve mesafeli bir ortamla asla karşılaşmazsınız.
Aus diesem Grund finden Sie bei uns keine kühle und distanzierte Atmosphäre vor.
Hayır, ben mesafeli ve bencildim.
Nein, ich war distanziert und selbstsüchtig und.
O, benim hiç sahip olmadığım… soğuk, mesafeli bir anne.
Sie ist die kalte, distanzierte Mutter, die ich niemals hatte.
Çoğu zaman soğuk ve mesafeli görünür.
Sie wirkt oft kühl und distanziert.
Bu yüzden kendisine mesafeli davranır.
Deshalb verhält er sich distanziert.
Ben de soğuk ve mesafeli davranmaya başladım.
Ich begann kalt und distanziert zu handeln.
Çünkü, o hep mesafeli davranır.
Da sie aber immer so distanziert wirkt.
Soğuk ve mesafeli.
Er ist kalt und… distanziert.
İnsanlara karşı hem çok soğuk, hem de mesafeli oldum.
Ich mir selbst gegenüber so kalt und distanziert bin.
Helen Joenun karamsar ve mesafeli davrandığını söylemişti.
Helen erwähnte, das sich Joe mürrisch und distanziert verhielt.
Bunca yıl homurdanan ve mesafeli bir babayla büyümek işe yaradı.
All die Jahre mit einem grunzenden, abweisenden Dad zahlten sich aus.
Soğuk, mesafeli bir işkolik karısı.
Die Frau eines kalten, distanzierten Workaholics.
Soğuk, mesafeli bir yapım var.
Haben eine kühle, abweisende Architektur.
eşine karşı biraz daha mesafeli ve alıngan davranabilirsin.
können Sie zu Ihrer Frau etwas distanzierter und lebhafter sein.
Mesafeli, ben mi?
Distanziert, ich?
Son zamanlarda biraz mesafeli görünüyordu.
Sie schien zuletzt ein wenig distanziert.
Mesafeli, ben mi?
Fern, ich?
Son zamanlarda çok sessiz… mesafeli.
Er ist in letzter Zeit ruhig, distanziert.
Mesafeli koşulara katılırdım.
Ich bin Langstrecke gelaufen.
Ve mesafeli.
Und distanziert.
Sonuçlar: 85, Zaman: 0.0738

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca