ODAMDA - Almanca'ya çeviri

in meinem Zimmer
odama
in meinem Büro
ofisime
odama
büroma
in meinem Quartier
odama
kamarama
im Raum
in meinem Schlafzimmer
yatak odama
in meiner Kabine
in meinem
in meinem Gemach
odama
in mein Zimmer
odama
in meine Kammer
im Richterzimmer
in meinem Arbeitszimmer

Odamda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Frank, basın toplantısı bir saat sonra odamda.
Frank, die Pressekonferenz ist in einer Stunde in meinem Büro.
Bir şişe konyağım var. Odamda 50 yaşında.
Ich hab eine 50-Jahre alte Flasche Cognac in meiner Kabine.
Başlamadan önce odamda avukatları görmek istiyorum.
Ich bitte die Anwälte in meine Kammer, bevor wir beginnen.
Ayrıca odamda sana bir şey göstermek istiyorum.
Und ich will dir was in meinem Zimmer zeigen.
Soytarı odamda ne yapıyorsun?
Narr, was tust du in meinem Gemach?
Ahmedinin yakalanmasını ya da öldürülmesini denetlemek için odamda kalmayı yeğledim.
Ich bin in meinem Büro geblieben… um die Festnahme oder Tötung von Ahmed al Ahmadi zu überwachen.
Televizyonu tamir edecekler diye üç saat uğraştılar odamda.
Sie verbrachten drei Stunden damit, das Kabelfernsehen in meinem zu reparieren.
Herman, seninle odamda konuşmak istiyorum.
Im Richterzimmer mit Ihnen reden. Herman.
Odamda çok yer kaplıyorlardı.
Zu viel Platz einnehmen in meinem Zimmer.
Tüm avukatları odamda istiyorum.
Alle Anwälte bitte in meine Kammer.
Ne işiniz var lan odamda?
Was suchst du in meinem Büro?
Şef Higuchi… Sizinle odamda görüşmek istiyorum.
Herr Higuchi… ich möchte Sie sehen… in meinem Gemach.
Sizinle odamda görüşebilir miyiz lütfen?
Dürfte ich Sie in meinem Arbeitszimmer sprechen?
Buna odamda bakacağız ve kanıt olarak kabul edip etmeyeceğime karar vereceğim.
Wir schauen es im Richterzimmer an und dann entscheide ich, ob es als Beweismittel zugelassen wird.
Odamda ne yapıyordun Tessa?
Was machst du in meinem Zimmer, Tessa?
Odamda.
In meinem Zimmer.
Sizinle odamda görüşebilir miyiz lütfen?
Darf ich Sie in meinem Arbeitszimmer sprechen, bitte?
Kakaolu tahılı odamda, psikopat sürtükten uzakta yemeye.
In mein Zimmer, um Coco-Pops zu essen, weit weg von der Psychozicke.
Odamda biri var!
Jemand ist in meinem Zimmer.
Annem yukarıda, odamda yememe izin vermedi.
Ich durfte zum Essen nicht in mein Zimmer rauf.
Sonuçlar: 436, Zaman: 0.0551

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca