ORANDA - Almanca'ya çeviri

ist
olmak
onun
olabilir
olur
ise
da
orada
burada
çünkü
var
geldi
i̇şte
şurada
yanında
içinde
Oranda
Rate
oranı
tahmin et
bil bakalım
oranını
tavsiyem
hızı
taksit
ödeme
sind
olmak
onun
olabilir
olur
ise
sein
olmak
onun
olabilir
olur
ise
Anteil
pay
nasip
kısım
payı
oranı
yüzdesi
oranını
hissesi
yüzde
miktarı
in oran

Oranda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
En yaygın yüksek kalori kaynakları yüksek oranda işlenmiş veya rafine edilmiş gıdalardır.
Die häufigsten Quellen für leere Kalorien sind hoch verarbeitete oder raffinierte Lebensmittel.
Tamam. Evet, kanama büyük oranda durmus.
Ok. Ja, die Blutung ist überwiegend gestoppt.
olmayan insanlar ahlak konusunda aynı oranda takıntılı.
auch nichtreligiöse Menschen gleichermaßen von Moral besessen sind.
Evet, kanama büyük oranda durmuş. Tamam.
Ok. Ja, die Blutung ist überwiegend gestoppt.
EUR/CHF ve USD/CHF kurları yüksek oranda pozitif korelasyonludur.
EUR/USD und USD/CHF sind äußerst stark negativ korreliert.
ama ilişki aynı oranda tatminkardır.
Geschlechtsverkehr hat sich verringert, aber die Beziehung ist ebenso zufriedenstellend.
İstila, işgal, işgal lideri ve benzeri sözcükler büyük oranda yasaklıdır.
Wörter wie Invasion, Besatzung, Besatzungsführer und dergleichen sind im Wesentlichen verboten.
DMG MORI MESSENGER yeniden geliştirilirken müşterilerimizin büyük oranda geri bildiriminden yararlanılmıştır.
Bei der Neuentwicklung des DMG MORI MESSENGERS ist stark das Feedback unserer Kunden eingeflossen.
Özellikle geçen yıl ile karşılaştırdığımızda büyük oranda düşüş var.
Insbesondere im Vergleich zum Vorjahr ist ein großer Sprung zu beobachten.
Erdoğanın Libyaya asker gönderme tehdidi, giderek artan oranda savaşçı bir politikanın parçasıdır.
Erdogans Drohung, Truppen nach Libyen zu schicken, ist Teil einer zunehmend kriegerischen Politik.
Vasiyetnamesinde… James büyük oranda bir miras bıraktı--.
In seinem Testament vererbt James eine beträchtliche Summe.
Norveç, büyük oranda devlet fonunu fosil enerji şirketlerinden çekmeye başladı.
Norwegen zieht seinen riesigen Staatsfonds mehr und mehr aus fossilen Energien ab.
DACHSER 2013 mali yılında Avrupa ve kıtalararası hizmet ağının genişlemesine büyük oranda yatırım yapmayı sürdürmeyi planlamaktadır.
Dachser investiert auch im Geschäftsjahr 2013 beträchtlich in den Ausbau seines europäischen und interkontinentalen Netzwerks.
Peki neden bu kadar yüksek oranda tasarruf yapıldı?
warum die Ersparnisse so hoch waren?
Amerika, II. Dünya Savaşına girerken Rexair, büyük oranda büyüdü.
Als die USA in den Zweiten Weltkrieg eintraten, war Rexair stark gewachsen.
Başarı Hikayeleri: Bradman Lakein Mühendislik çalışmalarını büyük oranda nasıl düşürdüğünü Öğrenin.
Referenzbericht: Erfahren Sie, wie Bradman Lake seinen Engineering-Aufwand beträchtlich reduzieren konnte.
Milyar Batı dünyası, yüksek oranda sağ kalan çocuklar, küçük aileler.
Eine Milliarde in der westlichen Welt hier, hohe kindliche Überlebensquote, kleine Familien.
Büyük oranda vegan. Evet, krep.
Das sind Pancakes. Vegan, zum Großteil.
Yani yüksek oranda yoğun metaller içeren… nesneler etkileniyor.
Es sind Objekte mit einer hohen Konzentration dichter Metalle betroffen.
Ne kadar oranda daha güçlüyüm?
Wie viel stärker bin ich?
Sonuçlar: 86, Zaman: 0.0564

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca