ORTADAN KAYBOLAN - Almanca'ya çeviri

verschwinden
kaybolur
kayboluyor
yok
kayboluşu
çıkmak
kayıp
gitmemiz
ortadan kaybolmak
gidelim
ortadan kaybolur
verschwundene
kayboldu
kayıp
gitmiş
yok
ortadan yok
burada
gideli
ortalıkta yok
verschwindet
kaybolur
kayboluyor
yok
kayboluşu
çıkmak
kayıp
gitmemiz
ortadan kaybolmak
gidelim
ortadan kaybolur
verschwand
kaybolur
kayboluyor
yok
kayboluşu
çıkmak
kayıp
gitmemiz
ortadan kaybolmak
gidelim
ortadan kaybolur
verschwundenen
kayboldu
kayıp
gitmiş
yok
ortadan yok
burada
gideli
ortalıkta yok

Ortadan kaybolan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her gece ortadan kaybolan insanlar var.
Es verschwinden jeden Nacht Menschen.
Amanda Howatt ortadan kaybolan son kızdı.
Amanda Howard war das letzte Mädchen, das verschwand.
Güneşi hiç görmeme ya da ortadan kaybolan arkadaşlar işi yapmak istemiyorum. Dosya düzenleme.
Nie die Sonne sehen und auf verschollene Freunde… Ich hab keine Lust auf Daten sortieren.
Ortadan kaybolan ben değilim.
Ich bin nicht der, der verschwunden ist.
Her yıl ortadan kaybolan binlerce dürüst, düzgün insan var.
Es verschwinden jedes Jahr Tausende anständiger Bürger.
Sene evvel ortadan kaybolan bebeği ve… ebeyi arayıp bulmak.
Ich soll den Säugling und die Amme finden, die vor sechzehn Jahren verschwunden sind.
Ortadan Kaybolan Kadın.
Die Frau, die verschwand.
Gambi amca 30 yıl önce ortadan kaybolan… bir avuç çocuğu bulmuş.
Die vor 30 Jahren verschwunden sind. Onkel Gambi hat die Körper einiger Kinder entdeckt.
Ama ortadan kaybolan silah gizemli bir dava.
Aber der mysteriöse Fall der verschwindenden Pistole.
Ya da ortadan kaybolan insanlar.
Oder zu all den Menschen, die verschwunden sind.
Gariptir ama, ortadan kaybolan herkesin nedense San Fransiscoda görüldüğü söylenir.
Es ist merkwürdig, aber von jedem, der verschwindet, heisst es, er sei hinterher in San Francisco gesehen worden.
Gizemli koşullarda ortadan kaybolan babasını bulmak istiyor.
Sie möchte ihren Vater finden, der unter mysteriösen Umständen verschwunden ist.
Gariptir ama, ortadan kaybolan herkesin nedense San Fransiscoda görüldüğü söylenir.
Es ist seltsam, aber es heißt, dass jeder, der verschwindet, in San Francisco gesehen wird.
Bu köpek sıçan köpeklerinden biri, şimdi ortadan kaybolan bir cins olan Belçikalı Smousje idi.
Einer dieser Rattenfängerhunde war der Belgier Smousje, eine inzwischen ausgestorbene Rasse.
Ortadan kaybolan uşak Ellis.
Für Butler Ellis, der verschwunden ist.
Gariptir ama, ortadan kaybolan herkesin nedense San Fransiscoda görüldüğü söylenir.
Es ist merkwürdig, aber von jedem, der verschwindet, heißt es, er sei hinterher in San Francisco gesehen worden.
Ayrıca 2007de ortadan kaybolan dördüncü karısı Stacy Petersonı öldürdüğü şüphesi var.
Er wurde auch im Jahr 2007 als Verdächtiger für das Verschwinden seiner vierten Frau, Stacy Peterson.
Dün gece ortadan kaybolan iki arkadaşımızı arıyoruz.
Wir suchen zwei Freunde, die gestern Abend verschwunden sind.
Ortadan kaybolan üç adamımı arıyorum.
Ich suche drei meiner Männer, die verschwunden sind.
Geçen sene ortadan kaybolan çocuklar vardı ya?
Diese obdachlosen Kids, die letztes Jahr verschwunden sind?
Sonuçlar: 70, Zaman: 0.0266

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca