Oturdun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Girişte mi… yoksa Kilisenin karşısında mı oturdun?
Girişte mi… yoksa kiliseye yakın tarafta mı oturdun?
Senden destek istedim ve sen orada aptal bir pislik çuvalı gibi oturdun.
Bir şeyin üstüne mi oturdun?
Öğle yemeğinde kiminle oturdun?
Bir bank buldun, oturdun.
Kolumun üstüne oturdun.
Bir koltuğa oturdun.
Dışarıya çıktın, salıncağa oturdun ve ben de sana battaniye getirmeye gittim
İçeri girdin, oturdun, çubuğu aldın,
Kendin de gidebilirsin, bütün sabah orada oturdun,… gittiğimden beri yerinden kımıldamamışsın bile.
Bu odada oturdun ve Berlinin kim olduğu hakkında bir fikrin yokmuş ya
Yani ziyaretçi odasında otururken… sana yaptıklarının sorumluluğunu üstlenip pişmanlık duyan… bir adamla mı oturdun? Evet.
sevgilisi korkudan bağırıyordu sen orada oturdun ve okumaya devam ettin.
Şurada otur ve birkaç fotoğraf filan çektir benim için.
Burada oturmuş senin ne kadar harika biri olduğunu düşünüyordum.
Sen buraya otur ve ben de buraya.
Marco, nerede oturduğunu söylersek bizi öldürür.
Onu caddenin ortasında oturmuş, trafiği yönlendirirken bulduk.
Burada bizimle oturmaya devam edebilirsin.