PARÇALANMA - Almanca'ya çeviri

Zerfall
parçalanma
çürüme
bozulma
bozunma
çöküşü
dağılması
Fragmentierung
parçalanma
zerbrach
kırmak
kırılır
kıracağım
kırılabilir
kırıldığını
paramparça
parçalamak
parçalanarak
kırılma
Zersplitterung
parçalanma

Parçalanma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kuvvet çalışın size parçalanma önlemek böylece gördüm.
Versuchen Sie nicht zwingen, das sah so dass Sie vermeiden Splittern.
Bu parçalanma normal şartlarda çok yavaş ilerler.
Der Abbauprozess verläuft unter normalen Umständen sehr langsam.
Çocuklukta parçalanma bozukluğu ve Rett Sendromu da yaygın gelişimsel bozukluklar arasındaydı.
Desintegrative Störungen im Kindesalter und das Rett-Syndrom gehörten ebenfalls zu den allgegenwärtigen Entwicklungsstörungen.
Hayatım uyandığımda parçalanma eğilimindedir, biliyor musun?
Mein Leben neigt dazu auseinanderzufallen, wenn ich wach bin, weißt du?
Avrupanın parçalanma riski hiç bir zaman bu kadar büyük olmadı'' diye konuştu.
Das Risiko, dass Europa auseinanderbricht, war noch nie so groß.".
Parçalanma ve Kuru Ayak Tırnaklarının Olası Sebepleri.
Mögliche Ursachen von zerbröckelnden und trockenen Zehennägeln.
Çok fazla parçalanma.
Er ist zu stark fragmentiert.
Daha çok parçalanma!
Mehr Verstümmlungen!
Panax ginseng, bazı ilaçlar karaciğerde parçalanma hızını düşürebilir.
Panax Ginseng könnte abnehmen, wie schnell die Leber bricht einige Medikamente nach unten.
Aşama 3: Topluma entegrasyon ya da Merkez Güneşte Parçalanma.
Phase 3: Integration in die Gesellschaft oder Desintegration in die Zentralsonne.
Nemli bir ortamda olmak, diğerleri gibi parçalanma.
diein einer feuchten Umgebung, zerfallen Sie nicht, wie der Rest.
Düşük sıcaklıklarda( 75 dereceden düşük), lektin toksik proteinin parçalanma zamanı yoktur.
Bei niedrigen Temperaturen(weniger als 75 ° C) hat das Lektin-toxische Protein keine Zeit zum Abbau.
Dahası, bu durum deri altına giren parçalanma tehlikesi ile aynıdır.
Außerdem ist diese Situation identisch mit der Gefahr, dass Splitter unter die Haut gelangen.
Marsta, tıpkı 19uncu yüzyıl kaşifleri gibi ekiplerde parçalanma görebiliriz.
Auf dem Mars, genau wie bei den Abenteurern des 19. Jahrhunderts, könnten Mannschaften auseinanderbrechen.
Parçalanma süresi en az 450 yıl.
Mindestens 450 Jahre dauert der Abbau.
Parçalanma, böyle karakteristik olmayan davranışların başka bir nedenidir.
Die Aufteilung ist ein weiterer Grund für ein derart ungewöhnliches Verhalten.
Parçalanma yoktu, demek ki kaçmayacaktık birlikte dünyanın sokaklarına.
Also kein Bruch, wir würden nicht zusammen in die Welt hinaus fliehen.
St. John‘ s wort vücut nortriptilin( Pamelor) parçalanma hızını artırabilir.
Johanniskraut kann sich erhöhen, wie schnell der Körper bricht Nortriptylin(Pamelor).
Uçağın parçalanma şekline göre karşılaştırdım… ve sanırım garip bir şeyler bulmuş olabilirim.
Und ich denke, ich habe etwas Interessantes gefunden. Ich verglich sie mit der Art, auf die das Flugzeug zerbrach.
Parçalanma moleküler seviyede onun genlerini mahvetti
Das Splintern hat seine genetische Zusammensetzung auf molekularer Ebene zerstört,
Sonuçlar: 60, Zaman: 0.05

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca