Paravan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama gerçek belgeleri sadece paravan olarak alıp satıyordum.
Şehirdeki bir lokantayı paravan olarak kullanıyorlar.
Ve Eric, paravan değildi.
Kendi işlerini yürütmek için şirketi paravan olarak kullanıyorlar.
Bu yüzden mi orduya yasadışı silah ithal etmek için… Alfred Nysseni paravan olarak kullandınız?
Bu antika satıcısı işi paravan.
Oyuncak fabrikası paravan.
Eminim Boothun çevirdiği işlerin uyuşturucu ticareti için paravan olduğundan McLaughlinin haberi yoktur.
Adet raflı; paravan olarak da kullanılabilir.
Waring bu şirketi, bir çok suç faaliyeti için çalışanların bilgisi olmadan paravan olarak kullanıyordu.
Paravan olarak kullanan bazı girişimcilere,
mağazayı paravan olarak kullanıp kokain satmaktan tutuklandı.
Benim tahminim hapishane şirketlerle şişirme kontrat yapıyor bunlar ya paravan şirketler ya da FitzCORE ortakları,
Araba bayisi açmak yerine ya da kokain işine paravan bir spor barı açmak yerine'' Öfke terapisti olacağım'' da karar kıldınız.
Bu ve diğer sebeplerden ötürü bu davadaki kaçırılma olayının paravan olduğuna inanıyoruz.
Ailesinin Avrupa ve Ortadoğuda kurduğu yasal şirketlerin dünya çapındaki suç faaliyetleri için paravan olduğu söylentileri var.
Belki de bu şirket başka bir şey için paravandır.
Senin paravanının bir parçası mıyım?
Bunun bir şeyin paravanı olduğunu düşünebilirsin.
Sigortacılık, suikast işi için paravanmış sadece.