PARKA - Almanca'ya çeviri

• in den Park
• Parka
• park
• zum Spielplatz
• parken

Parka Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu kıyafet her zaman aşağı ceket veya parka ile arkadaş olur.
Dieses Outfit wird sich immer mit einer Daunenjacke oder einem Parka anfreunden.

Evet. Hava düzelince parka peki?
Ja. In den Park, wenn das Wetter freundlicher ist?

Kürk ve parka.
Jacke und Parka.

Ama Cumartesi parka gideceğiz.
Aber Samstag gehen wir in den Park.

Güvenlik ceket ve parka.
Mantel und Parka.

Pazarları Louisi parka götürüyorum.
Ich bringe Louis sonntags in den Park.

Kadın Kaban ve Parka.
Trenchoat und Parka.

Hayır, Leannei parka götürüyorum.
Nein, mit Leanne in den Park.

Şimdi onu ve köpeğini parka götürmeliyim.
Jetzt muss ich mit ihr samt Hund in den Park.

Ben hazırım hadi parka gidelim.
Ich bin bereit, lass uns in den Park gehen.

Margaret, ben karşıdaki parka gidiyorum.
Ich gehe in den Park gegenüber. Margaret.

Hayır, hayır, sadece parka gideceğiz, Todd.
Nein, wir gehen nur in den Park, Todd.

Hayır. Düello yapmak üzere parka gitti.
Er ging in den Park zu einem Duell.- Nein.

Parka giderken giymek için.
Angezogen, um in den park zu gehen.

Cadde Riverside Parka ambulans gerekiyor.
Wir brauchen den Notarzt, 91. Straße, Riverside Park.

Görünüşe göre, South Parka yeni bir aile taşınmış.
Eine neue Familie ist nach South Park gezogen.

Çocuklarınızla birlikte evinizden çıkıp onları parka götürdüğünüzde kendiniz güvende hissediyor musunuz?
Wenn Sie morgens Ihr Haus verlassen und Sie streifen durch die Parks, fühlen Sie sich da sicher?

Parka para lazımdı.
Der Park brauchte das Geld.

Parka yakın bir eve taşındılar.
Zogen in ein Haus in der Nähe eines Parks.

Central Parka bakıyor.
Auf den Central Park.