Pascalın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pascal'sche Wette, ein Argument Pascals, an Gott zu glauben.Pascalın görüştüğü Yurtiçi Güvenlik ajanı… bir kadındı.
Pascal hatte mit einer Homeland-Security-Agentin zu tun.Daha da önemlisi, Pascalın peşini bırakmalısın.
Was noch wichtiger ist, geben Sie den Pascal auf.Sonraki adım Kiera Pascalın bursu alması.
Kiera Pascal bekommt das Stipendium.Düşüncelerinde Descartes ile Pascalın etkileri görülür.
Bei ihm finden sich Einflüsse von Descartes und Pascal.Bu da Pascalın üzerindeki kanın geldiği yer.
Davon stammt das Blut an Pascal.Şu sıralar, Pascalın şu düşüncesini okuyorum.
Ich habe neulich diesen Gedanken von Pascal gelesen.Pascalın Bahsi Nedir?
Was ist die pascalsche Wette?Gideon sadece şirket kartını kullanmayı öğrenirken ben Pascalın yaptığı bütün anlaşmaları inceledim.
Und während Gideon nur lernte, Pascalı sen doğmadan bir süre önce tanımıştım.
Ich kenne Pascal länger, als Sie leben.Kenna ve Pascalı çıkar buradan.
Bringt Kenna und Pascal fort.Pascalı bana getir, ben de dünyanı kurtarayım.
Bringt Pascal zu mir, und ich rette Eure Welt.Pascalı gördünüz mü?
Haben Sie Pascal gesehen?Pascal Aubin, sekiz oy.
Pascal Aubin: 8 Stimmen.Harold için Bayan Pascalı bir Devrimci olarak tasavvur etmek hiç kolay değildi.
Harold fiel es schwer, sich Ms. Pascal als Revolutionärin vorzustellen.Tüm bunlar Pascal için mi yoksa polis ofisi için mi?
Für den Pascal oder für das Büro der Marshals?Ama bu Pascalı nasıl dışarı çıkardıklarını açıklamıyor.
Das erklärt nicht, wie der Pascal raus ist.Abigail, Pascalı bizim yüzümüzden çalamadı.
Sie konnte den Pascal wegen uns nicht kriegen.Pascalı teslim ediyor zaten.
Er liefert den Pascal aus.Ben Blaise Pascal, olasılık kuramının mucidiyim. Merhabalar.
Ich bin Blaise Pascal, Erfinder der Wahrscheinlichkeitstheorie. Hallo.
