PROGRAMIM - Almanca'ya çeviri

Programm
program
yazılımı
Show
gösteri
şov
program
konser
fuarı
diziyi
Sendung
program
şov
gösteri
yayın
yayınım
dizi
sevkiyat
gönderiyi
Zeitplan
program
plan
zamanlama
zaman çizelgesi
takvimi
çizelgesi
Terminplan
programını
takvimi
plan

Programım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hala programım var.
Ich habe noch das Programm.
Programım sürekli değişiyor.
Mein Programm ändert sich ständig.
Benim programım değil.
Ist nicht mein Programm.
Programım her zamanki gibi.
Das Programm ist wie üblich.
Programım çok doluydu.
Mein Programm war gefüllt.
Ve benim programım.
Das ist mein Programm.
Davranışlarını, programım.
Vieles davon definiert mein Programm.
Nasıl?- Kendi programım var.
Wie? Ich habe mein eigenes Programm.
Kaybedeceğim çok şey var. Bu kız programım için çok önemli.
Sehr viel. Sie ist unentbehrlich für mein Programm.
Bu benim ilk programım.
Das ist mein erstes Programm.
Ruhani: Trumpla görüşme programım yok.
Rohani: Es gibt kein Programm für Treffen mit Trump.
Genelde uygulamaya çalıştığım programım bu şekilde.
Das ist meine meist angewandte Art. Dazu verwende ich Programme zum Drehen.
Şuan için 2 programım var.
Momentan habe ich zwei Programme.
Bir config dosyasında değerleri olan bir C programım var.
Ich habe ein C -Programm mit Werten in einer Konfigurationsdatei.
Benim tek programım, hiç programımın olmaması.
Mein einziger Plan ist, dass ich keinen habe.
Ve programım da sadece tek bir kelimeyi tercüme edebiliyor'' dolor'', anlamı da'' acı.
Und meine Software kann kaum etwas davon übersetzen."Dolor" bedeutet Schmerz.
Benim programım tamamen… esnetilebilir.
Mein Terminkalender ist komplett… paratus".
Bir sunumumu bitirmeye çalışıyorum, programım sürekli bozuluyor… uğraşacak vaktim yok.
Ich arbeite an einer Präsentation, aber das Programm stürzt ständig ab.
Programım meselâ şöyle şeyler çıkarabiliyor.
Ja das Programm bringt mir etwas.
Programım, warp alanının ön kısmını genişletmeli.
Ich entwickelte ein Programm, um das Warpfeld auszudehnen.
Sonuçlar: 117, Zaman: 0.0382

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca