RAHATLATIR - Almanca'ya çeviri

entspannt
rahatlamak
dinlenmek
gevşemek
rahatlayabilirsiniz
sakin
dinlenebilir
rahat
beruhigt
sakin
yatıştırır
rahatlatmak
lindert
hafifletebilir
azaltabilir
rahatlatabilir
dindireyim
azaltmak
dindirmek
yatıştırır
tröstet
teselli
rahatlatmak
rahat
rahat ettirmek
entlastet
rahatlatabilir
temize
aklamaya
yüklenmeyin
hafifletebilir
aklayabilir
erleichtert
yardımcı
kolaylaştırır
hafifletmek
rahatlatmak
entspannen
rahatlamak
dinlenmek
gevşemek
rahatlayabilirsiniz
sakin
dinlenebilir
rahat
lindern
hafifletebilir
azaltabilir
rahatlatabilir
dindireyim
azaltmak
dindirmek
yatıştırır
trösten
teselli
rahatlatmak
rahat
rahat ettirmek
beruhigen
sakin
yatıştırır
rahatlatmak
entlasten
rahatlatabilir
temize
aklamaya
yüklenmeyin
hafifletebilir
aklayabilir

Rahatlatır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ciğerleri açar ve sinirleri rahatlatır.
Es öffnet sich die Lunge, und beruhigt die Nerven.
Decatilen''( 4 yaşından itibaren)- hızla ağrı, kaşıntı ve boğaz ağrısı rahatlatır.
Dekatilen"(ab 4 Jahre)- lindert schnell Schmerzen, Juckreiz und Halsschmerzen.
Beyin fırtınası yapmak beni rahatlatır.
Brainstorming erleichtert mir das.
Mercedes-Benz C-Serisi Cabrioletniz sizi stresli koşullarda hissedilir şekilde rahatlatır.
Ihr neues Mercedes-Benz C-Klasse Cabriolet entlastet Sie gerade in stressigen Situationen spürbar.
İnhalasyonlar, kan akışının mikrosirkülasyonunu düzeltir, şişlik rahatlatır, mukozayı dezenfekte eder, lokal bağışıklığı güçlendirir.
Inhalationen korrigieren die Mikrozirkulation des Blutkreislaufs, lindern Schwellungen, desinfizieren die Schleimhaut und stärken die lokale Immunität.
Ağrıyı keser ve kaslarını rahatlatır.
Die helfen gegen den Schmerz und entspannen die Muskeln.
Bu her zaman rahatlatır.
Das tröstet immer.
Nytex sizi rahatlatır.
Nytex entspannt Sie.
Su sadece temizlememekle kalmaz, aynı zamanda bölgeyi de rahatlatır.
Wasser reinigt nicht nur, sondern beruhigt auch die Umgebung.
Arnica-Arnika önemli petrol göz iltihabı rahatlatır.
Arnika-Arnica ätherisches Öl lindert Entzündungen des Auges.
Bu bile beni rahatlatır…”.
Das erleichtert mir…".
devletin eşit olarak rahatlatır.
Staat gleichermaßen entlastet.
Eyüp.7: 13 Yatağım beni rahatlatır, Döşeğim acılarımı dindirir diye düşündüğümde.
Wenn ich gedachte: Mein Bett soll mich trösten, mein Lager soll mir meinen Jammer erleichtern.
Uçacağım birazdan.- Tamam işte sizi rahatlatır.
Es wird Sie entspannen.
Tabletler, idrar sistemi tonik çalışmaları- onlar ağrıyı rahatlatır ve tuvaleti ziyaret etmeyi kolaylaştırır.
Pillen, die das Harnsystem stärken- sie lindern die Schmerzen und erleichtern die Toilettenbesuche.
Umarım bu seni biraz rahatlatır.
Ich hoffe, das tröstet dich ein wenig.
Çünkü suyun akışı beyindeki kasları rahatlatır.
Fließendes Wasser entspannt die Muskeln, die aufs Gehirn drücken.
Faydaları Pose: Savasana tüm kaslarınızı rahatlatır.
Pose Vorteile: Savasana alle Muskeln beruhigt.
Yararları: Salamba Sirsasana stres ve hafif depresyon rahatlatır.
Vorteile: Salamba Sirsasana lindert Stress und leichte Depressionen.
Bu neredeyse anında bir baş ağrısı rahatlatır.
Dies entlastet fast sofort Kopfschmerzen.
Sonuçlar: 225, Zaman: 0.0368

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca