LINDERT - Turkce'ya çeviri

azaltır
abnehmen
rahatlatır
entspannen
entspannung
relaxen
beruhigung
chillen
linderung
erleichterung
entspannten
giderir
behebt
entfernt
beseitigt
lindert
löst
zu entfernen
vertreibt
hinwegnehmen
dindiriyor
azaltmaz
reduzieren
verringern
verringerung
senken
reduzierung
senkung
abzubauen
zu lindern
minimieren
zu mindern
dindirmiyor
zu lindern
nehmen
rahatlatmaz
entspannen
entspannung
relaxen
beruhigung
chillen
linderung
erleichterung
entspannten
azaltıyor
abnehmen
azaltan
abnehmen
rahatlatılır
entspannen
entspannung
relaxen
beruhigung
chillen
linderung
erleichterung
entspannten
dindirir

Lindert Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Schokolade lindert Schmerzen.
Çikolata acıyı dindiriyor.
Arnika-Arnica ätherisches Öl lindert Entzündungen des Auges.
Arnica-Arnika önemli petrol göz iltihabı rahatlatır.
Das Medikament Interferon lindert Warzen.
İlaç Interferon siğilleri giderir.
Zuckerwasser lindert keine Schmerzen bei Babys.
Şekerli su bebeğin acısını dindirmiyor.
Nichts lindert Ängste besser als ein wenig Nostalgie.
Hiçbir şey kaygıyı rahatlatmaz küçük bir nostalji.
Unsere nadellose Technologie lindert Nadelphobien durch eine nadellose Injektion.
İğnesiz Teknolojimiz, iğnesiz enjeksiyonla iğneli fobiyi hafifletir.
tötet Bakterien ab und lindert Schmerzen.
bakterileri öldürür ve ağrıyı azaltır.
Das Tool erhöht die Widerstandsfähigkeit gegen Stress, lindert Vergiftungen(einschließlich Alkohol) und.
Alet stres direncini arttırır, zehirlenmeyi giderir( alkol dahil) ve.
Vorteile: Salamba Sirsasana lindert Stress und leichte Depressionen.
Yararları: Salamba Sirsasana stres ve hafif depresyon rahatlatır.
Nichts lindert Ängste besser… als ein Hauch Nostalgie.
Hiçbir şey kaygıyı rahatlatmaz küçük bir nostalji.
Ich nenne sie Antazida, weil sie mein Sodbrennen lindert. Spitznamen sind mein Ding.
Ona Tums diyorum çünkü reflümü azaltıyor. Oraya ulaşamıyorum.
Zeit lindert nur Schmerz.
Zaman sadece acıları hafifletir.
Schlafen ohne Kissen lindert Rückenschmerzen und stärkt die Wirbelsäule.
Yastıksız uyumak sırt ağrılarını azaltır, omurgayı güçlendirir.
Mikroben auf den Körper, erhöht die Elastizität der Blutgefäße, lindert Schwellungen;
kan damarlarının esnekliğini arttırır, şişliği giderir;
Foto: Aloe lindert Entzündungen und Schwellungen.
Fotoğraf: aloe iltihap ve kızarıklık rahatlatır.
Nichts lindert Ängste besser als ein wenig Nostalgie.
Biraz nostalji. Hiçbir şey kaygıyı rahatlatmaz.
Es ist kein Heilmittel, sondern lindert die Symptome.
Tedavi etmiyor, sadece semptomları azaltıyor.
Überraschung.- Das lindert den Schmerz.
Sürpriz'' diye.- Bu acını hafifletebilir.
Für einige lindert Senkung der Dosis diese Symptome.
Bazıları için, dozu düşürmek bu belirtileri hafifletir.
Viel trinken lindert die Beschwerden.
Bol su içmeniz bu şikayetleri azaltır.
Sonuçlar: 166, Zaman: 0.0778

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce