RAHATLATACAK - Almanca'ya çeviri

entspannen
rahatlamak
dinlenmek
gevşemek
rahatlayabilirsiniz
sakin
dinlenebilir
rahat
beruhigen
sakin
yatıştırır
rahatlatmak
trösten
teselli
rahatlatmak
rahat
rahat ettirmek
lindern
hafifletebilir
azaltabilir
rahatlatabilir
dindireyim
azaltmak
dindirmek
yatıştırır
erleichtern
yardımcı
kolaylaştırır
hafifletmek
rahatlatmak

Rahatlatacak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
E'' seni çok rahatlatacak bir şey.
E" ist nur etwas, das Sie entspannen wird.
Duman solumuş. Oksijen onu rahatlatacak.
Sie hat Rauch eingeatmet, der Sauerstoff hilft ihr.
Spektrum bozukluğu olanların sıklıkla… kaygılandıkları zaman onları rahatlatacak eşyaları olur.
Wenn sie angespannt sind. Leute mit ASS suchen häufig Trost in Gegenständen.
Bu seni rahatlatacak.
Ist macht dich entspannt.
Bunlar iyi, seni rahatlatacak.
Die sind gut für dich, zur Entspannung.
Mitchi rahatlatacak.
Das entlastete Mitch.
Elektrikli araç rahatlatacak.
Ein Elektroauto entspannt.
Göreceksin bu seni çok rahatlatacak.
Du wirst sehen, dass dich das sehr erleichtert.
Antalya Trafiğini Yeni Yollar ve Kavşaklar Rahatlatacak.
Ankara-Verkehr entspannt sich mit neuen Straßen und Kreuzungen.
azami düzeyde bayanı rahatlatacak bir atmosfer yaratmaya değer.
sollten Sie eine Atmosphäre schaffen, die die Dame maximal entspannen wird.
Seni uyumaktan daha çok rahatlatacak bir şey biliyorum.
Ich habe etwas, dass dich mehr erholt als ein Nickerchen.
Roysta bulunan hiçbir şey sorun değil, seni rahatlatacak.
Auf Touris haben sie es nicht abgesehen, ich bin erleichtert.
Kima Greggsin iki kurşun yemesine karşıIık herkesi rahatlatacak fotoğraflar çektirmek istiyor.
Alles für ein Zeitungsfoto, dass uns besser über die 1-2 Kugeln in Kima Greggs fühlen lassen soll.
Etkinliğin süresi her türlü ziyaretçiyi rahatlatacak şekilde tasarlanmıştır.
Die Dauer der Veranstaltung ist darauf ausgelegt, alle Besucher zu erleichtern.
Ufaklıkları korkutan bir şey olursa… her zaman yakınlarında onları rahatlatacak bir yetişkin var.
Ängstigt die Kleinen irgendetwas… dann ist immer ein erwachsener Elefant in der Nähe und kann sie beruhigen.
Sen ölünce, beni sonsuza kadar rahatlatacak ayrılma sözlerinin'' Vogue üyeliğini iptal et'' olduğunu öğrenecek olmam dışında.
Außer wenn du stirbst, werde ich herausfinden, daß deine Abschiedsworte, die mich ewig trösten sollen, sind:"Vogue stornieren.
Bu kasabadaki herkesin ihtiyacı olduğu zamanlarda… onları rahatlatacak sözler sarfediyorum ama… oğlumun ihtiyacı olduğunda onunla konuşamadım.
Nicht für meinen eigenen Sohn, als er mich brauchte. Ich habe tröstende Worte für alle hier in Zeiten der Not.
Sizi rahatlatacak bir masaj yardımı kullanın ve gelecekte emek kasılmaları
Verwenden Sie die Hilfe einer Massage, die Sie entspannen wird, und in der Zukunft helfen wird,
Bazen, bir kuluna taşıyamayacağı kadar acı yüklemişse… onu rahatlatacak ve sevecek bir haberci gönderir.
Schickt er einen Gesandten, der Trost und Liebe spendet. Manchmal, wenn er jemandem zu viel Leid zugefügt hat.
bezi rahatlatacak enzimlerle yardımcı preparatlar kullanın.
verwenden Sie Hilfsmittel mit Enzymen, die die Drüse entlasten.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0413

Farklı Dillerde Rahatlatacak

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca