Reddettin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sana başkomiserlik teklif ettiler ama sen reddettin.
Und Sie Gezi programımı sana teklif ettiğimde yeni bir yüz olduğum için beni reddettin.
Als ich meine Reisesendung vorschlug, lehntest du ab, weil ich unbekannt bin.Bize kurtuluş şansını verdin ama sen kendini reddettin.
Du gabst uns die Chance, Erlösung zu finden… aber du selbst hast sie zurückgewiesen.Pied Piperı tutmak için 10 milyon doları reddettin.
Sie lehnten $10 Millionen ab, um Pied Piper zu behalten.Doğru, yapacağım… çünkü sen yapmayı reddettin.
Genau das mache ich, weil Sie sich weigern, es zu tun.Çağrıdan olmayan herkesi reddettin.
Bu bir hata. Sen reddettin.
Ein Fehler. Her tarafımızda tekneler vardı ve sen reddettin.
Da waren überall Boote um uns herum und Esas soru, sen neden reddettin?
Hatta seminerlerinden birine gidip… bize katılmanı teklif ettim ama sen reddettin.
Ich ging zu einem Ihrer Seminare, und bat Sie mitzumachen, aber sie Iehnten ab.Bu teklifı tam olarak neden reddettin?
Wieso genau lehnten Sie das Angebot ab?Önce Harvardı reddettin.
Erst sagst du Harvard ab.Onun evlilik teklifini de mi reddettin?
beni açıkça reddettin.
du sagst einfach Nein.Tek bir asistan için bile ödeme yapmayı reddettin.
Sie weigern sich, auch nur einen weiteren Assistenten zu bezahlen.İhtiyacı olan bir kadına yardım etmeyi reddettin.
Sie weigerten sich, einer Frau in Not beizustehen.Esas soru, sen neden reddettin?
Düzinelerce kurum içi fikri reddettin.
Sie Kapsamlı bir ilaç testi yapmak istediler, sen reddettin.
Sie wollten einen kompletten Drogentest machen und Sie haben sich geweigert.Eski anıtlar, ölü diller… Tekrar sana yakın olmak için… yaptığım her isteği reddettin.
