REZIL - Almanca'ya çeviri

peinlich
utanç verici
garip
utanıyorum
tuhaf
mahcup
ayıp
rezil
utandırıcı
bir utanç
mahçup
Schande
utanç
yazık
ayıp
rezalet
utanılacak bir şey
rezillik
utanma
utanın
bir yüzkarasısın
utanç verici bir şey
berüchtigten
ünlüdür
meşhur
kötü şöhretli
rezil
schreckliche
korkunç
berbat
kötü
çok
iğrenç
dehşet
gedemütigt
aşağılamak
küçük düşürmek
rezil
alçakgönüllü
aşağılanmak
mütevazı
blamiert
utandırmak
rezil edersin
küçük düşürmek
rezil etmek
küçük düşmek
erniedrigen
aşağılamak
küçük düşürmeye
rezil
aşağı
zuschanden
rezil
rüsvay edecektir
Demütigung
aşağılanma
aşağılama
utançtan
rezil
küçük düşmekten
elendige
infamen
blamierst
entehrt

Rezil Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İflastan ve rezil olmaktan kurtulmanın tek yolu o adamın ölümü!”.
Die einzige Rettung vor Bankrott und Schande ist der Tod dieses Menschen!".
Yakında kime azabın gelip kendisini rezil edeceğini ve kimin yalancı olduğunu bileceksiniz.
Ihr werdet zu wissen bekommen, über wen eine Pein kommen wird, die ihn zuschanden macht, und wer ein Lügner ist.
Bütün köye rezil oldum!!
Ich bin im ganzen Dorf blamiert!
İlk bakışta, rezil tehditler bir derleme gibi görünüyor:
Auf den ersten Blick sieht es wie eine Zusammenstellung der berüchtigten Bedrohungen: Locky Ransomware,
Zavallı kız rezil olsun istemedim.
Ich will nicht, dass das arme Kind gedemütigt wird.
Şu an senden korkuyorum hatta çünkü beni bu rezil duruma soktun.
Ehrlich gesagt habe ich gerade Angst vor dir, weil du mich in diese schreckliche Position gebracht hast.
Hazırladığımız planlar var. Rezil olmam sürecin bir parçası mı?
Die Demütigung ist Teil des Prozesses? Nur Pläne?
Çünkü rezil bir yer.
Weil es peinlich ist.
Rezil oldu herkese.
Eine Schande für jedermann.
Rezil Gecko kardeşler.
Die berüchtigten Gecko-Brüder.
O zaman bahsi kazanırsın ve Kleopatra rezil olur.
So gewinnt Ihr Eure Wette, und Cleopatra ist gedemütigt.
Her mezunlar toplantısında kaderin ona oyun oynayıp… onu rezil ettiğine inanıyor.
Er glaubt, das Schicksal wolle ihn bei jedem Klassentreffen erniedrigen.
Qasim firar eder, biz rezil oluruz.
Qasim entkommt, wir sind blamiert.
kıyamet günü bizi rezil etme.
mache uns am Tag der Auferstehung nicht zuschanden.
Hangi cahil, rezil, iftiracı… aşağılık söyledi onu? Kim dedi onu?
Welcher ignorante, elendige, Wer sagte das?
Rezil ettiğin için sağ ol ihtiyar.
Danke für die Demütigung, alter Mann.
Milyonlarca kişinin gözü önünde rezil olmanız pek de iyi bir durum olmasa gerek.
Vor den Augen von Millionen von Menschen ist es peinlich, sich schlecht zu benehmen.
Aileye rezil olmak?
Eine Schande für die Familie?
Onu rezil eden beni rezil eder.
Wird er gedemütigt, werde auch ich gedemütigt.
Beni buraya kadar isimsiz bir kadının sahnede… kendini rezil edişini izleyeyim diye mi getirdin?
Auf der Bühne blamiert? Du bestellst mich her, damit ich zusehen kann, wie sich eine Unbekannte?
Sonuçlar: 254, Zaman: 0.0533

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca