Saf Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Saf fizik.
O kadar da saf değilsin, değil mi?
Saf yıkım.
Bu saf yetenek.
Saf kaloriler aşırı içmemenin akıllıca olmasının birçok nedeni arasındadır.
Seo-kyung, nasıl bu kadar saf olabiliyorsun?
Bir nevi güzel saf bir tarafın var, tıpkı bir heykel gibi.
Saf Işık, ateş ve su!
Saf şiirsellik.
Sadece saf, güzel, filtrelenmemiş sessizlik.
Freeware ve shareware donatılacak bu yüzden saf olmayın, güvenlik için büyük bir tehdit.
Çıplaklıktan daha saf ne var?
Bu giysilerin saf sınıfı, kafaları hayranlıkla sıyrılmanıza yardımcı olur.
Bu kadar da saf olamayız.
Ama saf kalmak zorundayız.
Ancak bu kadar, güzel ve saf bir hayvan, Ay Prensesine eşlik edebilir.
Güçlü ve saf bir ot.
Saf sevgi. Bu Tanrı.
Saf, müthiş bir sevgi.
Saf falan değil.