SEANIN - Almanca'ya çeviri

• Seans
• Sean
• Sean's

Seanın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ama bu Seanın aklına gelmemiş gibi görünüyor.
Aber das scheint Sean nicht in den Sinn zu kommen.

Seanın annesi Joanie bu evde büyüdü.
Seans Mutter, Joanie, wuchs in diesem Haus auf.

Seanın bir genci, bir binadan attığını biliyoruz.
Wir wissen, dass Sean einen Jungen.

Seanın koyunu mu var? Seanın koyununun gölgesi.
Sean hat ein Schaf? Der Schatten von Seans Schafen.

Deli Seanın gezici jinekolog turuyla mı?
Als verrückter Sean'ne Gynäkologen-Tour machen?

Evet, Avery, Sean ve Seanın ekibi.
Ja, Avery, Sean und Seans Truppe.

Bu, benim ve Seanın arasında olan bir şey.
Das ist eine Sache zwischen mir und Sean.

Ne için? Seanın maçına.
Für was? Seans Spiel.

Ama Seanın bilmediği şey onu Shaunlamaz. Hayır.
Aber was Sean nicht weiß, macht Shaun nicht heiß. Nein.

Bu Will, Seanın oğlu!
Das ist Will. Seans Sohn!

Burada olduğundan Seanın haberi var mı?
Weiß Sean, dass Sie hier sind?

Ben Colleen Rose, Seanın menajeriyim.
Ich bin Colleen Rose, Seans Agentin.

Bir şey yapmak için Seanın iznine ihtiyacım yok.
Ich muss Sean nicht um Erlaubnis fragen.

Adım Colleen Rose, Seanın menajeriyim.
Ich bin Colleen Rose, Seans Agentin.

Seanın tek düşündüğü Leilayı bulmak.
Alles, an was Sean denkt, ist Leila zu finden.

Evet, Seanın kardeşi gibiydi.
Er war wie ein Bruder für Sean.

Herkes Seanın hiçbir zaman bir çocuk istemediğini bilir.
Jeder, der Sean kannte, der wusste auch, dass er nie Kinder wollte.

Seanın hediye olarak aldığı Apple bilgisayarını kuran bir çocuk vardı.
Ein junger Mann baute den Apple-Computer auf, den Sean als Geschenk bekommen hatte.

Hugh Stamp, Seanın eski dostu, sadece onu tanıyorum.
Hugh Stamp, ein alter Freund von Sean, kenne ich als Einzigen.

Dikiş odasında da Seanın kullanabileceği bir yatak var.
Im Nähzimmer steht ein Tagesbett für Sean.