SICIM - Almanca'ya çeviri

• String
• Schnur

Sicim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

orada yavaş hareket eden manyetik monopolleri keşfedebilirsem sicim teorisini doğrulayan bilim adamı olurum.
sich langsam bewegende magnetische Monopole dort aufzuspüren,… wäre ich der Naturwissenschaftler, der die String Theorie nachweisen würde.

Böylece sicimlerin uçlarını alabiliyoruz ve onları on boyutlu bir ince zara bağlayabiliyoruz.
Dann nehmen wir die Enden der Strings und verbinden sie mit einer zehndimensionalen Membran.

Sadece bir parça sicimle, o kadar.
Einfach nur ein Stück Schnur, mehr nicht.

Titreşim yapan bir boyutlu sicimler var. Tüm atomların
Gibt es eindimensionale Strings, die vibrieren. Ganz tief drinnen,

Kozmik sicimler ona benzer.
Kosmische Strings sind ähnlich.

Kutunun ve sicimin renginin neredeyse aynı olduğu kurtarıldı.
Gerettet, dass die Farbe der Schachtel und der Schnur fast gleich ist.

Bu sicimlerin uçları olabilir
Diese Strings können Enden haben

Efendim, Sheldon?- Dr. Sturgis bize eğer sicimler açılırsa, ortada daha çok seçenek olabileceğini öğretmişti.
Ja, Sheldon? hat man mehr Möglichkeiten. Dr. Sturgis sagt, wenn man die Strings offen lässt.

Bunlar ne?- Kozmik sicimler.
Was ist das? -Kosmische Strings.

Ben de sicimleri için sevmiştim.
Ich liebte ihn auch wegen der Bindfäden.

Sonu sicimlerin arasına yerleştir.
Steck das Ende… zwischen die Fäden.

Sicimler üzerinden bilgi akışı gerçekleşmektedir.
Über die Synapsen erfolgt die Informationsübertragung.

Tombazlar, güverte malzemeleri… Yangında tüm sicimler yanmış!
Die Pontons, das Deck… das Feuer hat sämtliche Schnüre verbrannt!

Ama boyutlar gizlenmiş olsa bile, bizim gözlemleyebildiğimiz şeyler üzerine etkisi olacaktır, çünkü bu ek boyutların biçimleri sicimlerin ne şekilde titreşeceğini sınırlıyor.
Aber obwohl diese Dimensionen versteckt sind, hätten sie einen Einfluss auf Dinge, die wir beobachten können, weil die Form der zusätzlichen Dimensionen beschränken würde, wie die Strings vibrieren können.

oldukça heyecan verici'' kütlesel sicimlerin. parçalanmaları'' üzerine yaptığım çalışmalarımı tamamlamak için evde kaldım.
den Leonid-Meteoriten- schauer beobachten wollen, blieb ich daheim,… um meine Abhandlung über den Zerfall hochan- geregter, massiver Stringzustände fertigzustellen.

Bu küçük temel sicimler, farklı motiflerle titreştiklerinde farklı çeşitlerde parçacıklar üretirler-- işte elektronlar,
Diese kleinen grundlegenden Strings erzeugen verschiedene Arten von Teilchen, wenn sie in verschiedenen Mustern vibrieren- also wären Elektronen,

Sicim kuramı bunu açıklıyor.
Die Stringtheorie erklärt das..

Sicim kuramı araştırmam hakkında yazışıyoruz.
Wir korrespondieren über meine Forschung zur Stringtheorie.

Sicim veya halat var mı?
Hast du eine Schnur, ein Seil?

Biraz bant veya sicim falan bul.
Hol Klebeband oder eine Schnur oder so.