SINIRLISIN - Almanca'ya çeviri

wütend
kızgın
sinirli
üzgün
angry
öfkeli
kızdırıyor
sinirlendi
kızar
sauer
kızgın
sinirli
ekşi
üzgün
asidik
öfkeli
kızmış
asitli
kızar
nervös
gergin
sinirli
tedirgin
asabi
heyecanlı
endişeli
biraz gerginim
ürkek
sinirlendiriyor
frustriert
hayal kırıklığına uğratır

Sinirlisin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Evet. Neden bu kadar sinirlisin?
Warum sind Sie so wütend? Ja?
Kes sesini. Sen sadece Michelin Radial tarafından suya çekildiğinden sinirlisin.
Du bist nur sauer, weil du von einem Reifen über Bord gezogen wurdest.
Hâlâ sinirlisin.
Du bist immer noch wütend.
Marty? Neden bu kadar sinirlisin?
Marty, warum bist du denn so nervös?
Harika.- Niye bana karşı bu kadar sinirlisin?
Warum bist du so sauer auf mich? So ein Glück?
Ben bir aptalım. Sinirlisin.
Du bist wütend. Ich bin so dumm.
Neden bu kadar sinirlisin.
Wieso sind Sie so nervös?
Bana neden bu kadar sinirlisin?
Warum bist du so sauer auf mich?
Neden bu kadar sinirlisin? -Evet.
Warum sind Sie so wütend? Ja.
Tanrım, çok sinirlisin.
Oh, Gott, du bist wütend.
Ama sanıyorum hala sinirlisin.
Aber offenbar bist du noch wütend.
Bu yüzden mi sinirlisin?
Sind Sie deshalb wütend?
Kiminle? Neden bu kadar sinirlisin?
Warum bist du so wütend? Mit wem?
Stuya sakso çektiğim için bana çok sinirlisin.
Du warst so wütend auf mich, weil ich Stu einen geblasen habe.
Kızgınsın ve sinirlisin, keşke şu anda sana sarılabilseydim.
Du bist sauer und frustriert. Ich würde dich jetzt in den Arm nehmen und.
Dostum sen bana sinirlisin. O halde hıncını benden çıkart, onlardan değil.
Freundchen, du bist wütend auf mich, also lass es an mir und nicht an den anderen aus.
Sinirlisin. Peki. Biliyor musun?
Du bist so wütend. Weißt du was?
Sinirlisin çünkü bunu her zaman ben yapıyorum.
Du bist sauer, weil ich immer am Tatort bin..
Sinirlisin, mutsuzsun… o küçük kız arkadaşın hakkında konuşmadan duramıyorsun.
Du warst wütend, hast ständig über deine Freundin geredet.
Sinirlisin, ama Megan… sen de bir şeyler hissettin, ben de.
Du bist sauer, aber wir haben beide was empfunden.
Sonuçlar: 90, Zaman: 0.0442

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca