Siz onun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Siz onun annesisiniz.
Sie sind ihre Mutter.Siz onun mecmuası'' İngiliz Büyüsünün Dostları'' nı okudunuz mu?
Haben Sie sein Die Freunde der englischen Zauberei gelesen?Bekle, siz onun ablası değil misiniz?
Moment, Sie sind nicht Siz onun acılı veya kabul edilemez sonuçlarını partiye taşırıyorsunuz.
Die schmerzenden oder unakzeptierbaren Ergebnisse tragt ihr in die Partei.Siz onun iş arkadaşları ve dostlarısınız.
Sie sind ihre Kollegen und Freunde.Siz onun kuzenisiniz, değil mi? Kesin.
Du bist doch ihre Cousine? Ja, sicher.Unutmayın siz onun uşağı ya da hizmetcisisiniz.
Oder sie ist deine Bedienung oder dein Dienstmädchen.Gemisini çalmaya ve onu… öldürmeye çalışmakla siz onun… dostluğunu yok ettiniz!
Siz onun anne babası bile değilsiniz!
Sie sind nicht mal ihre Eltern!Ya da siz onun yardımına koşacaksınız.
Oder ihr zur Hilfe zu eilen.Tanrım… Şey… siz onun doktoru musunuz?
Siz onun iş arkadaşları ve arkadaşlarısınız.
Sie sind ihre Kollegen und Freunde.Siz onun duyguları ve iç sesi olabilirsiniz.
Sie können ihre Gefühle und Stimmungen zum Klingen bringen.Kalan yarısı hala bir dağdan daha yüksektir ve siz onun üstesinden gelemezsiniz.
Aber die andere Hälfte kannst du auch nicht überwinden, sie ist höher als ein Berg.Siz onun sevdiği tek erkeksiniz, bu gerçektir.
Sie sind der einzige Mann, den Siz onun sol Vishuddhisini iyileştirmeye çalışıyorsunuz,
Du versuchst, ihr linkes Vishuddhi zu reinigen,Siz onun annesisiniz.
Sie seine Mutter.Korkmayın siz onun korkularından!
Fürchtet nicht ihre Furcht!Kalan yarısı hala bir dağdan daha yüksektir ve siz onun üstesinden gelemezsiniz.
Die restliche Hälfte kannst du jedoch immer noch nicht überwinden, sie ist noch höher als ein Berg.Siz onun eğitimi vermeye yetkili değilsiniz.
Sie sind nicht berechtigt zum Unterrichten.
