SIZ ONUN - Yunan'ya çeviri

εσείς
ben
o
siz
sen
είστε
çok
bir
ben bir
sadece
artık
aslında
tam
gerçekten
işte
oldukça
εσύ
ben
o
siz
sen

Siz onun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ama siz onun öğretmenisiniz. Ne okuyacağını ona söyleyebilirsiniz.
Μα είστε ο καθηγητής του θα μπορούσατε να τον συμβουλέψετε τι να διαβάσει.
Unutmayın siz onun modelisiniz.
Να θυμάστε ότι εσείς είστε το πρότυπο.
Siz onun yaşlı, sarhoş bir aptaş olduğunu düşünürken ona ben göz kulak oldum, o da benimle sırlarını paylaştı.
Εσείς νομίζετε ότι ήταν ένας γέρος μεθύστακας. Αλλά εγώ τον φρόντιζα και εκείνος μου ανοίχτηκε, μοιραστήκαμε διάφορα.
Siz onun yerinde olsaydınız ne düşünürdünüz,
Πώς θα ήσασταν εσείς στη θέση της, τι θα κάνατε εσείς,
O, yanan ve isik saçan lambaydi; ve siz onun isiginda bir süre için sevinmek istediniz.
Εκείνος ήταν ο λύχνος που έκαιγε και έφεγγε, και εσείς θελήσατε να αγαλλιαστείτε προσωρινά στο φως του.
isik saçan lambaydi; ve siz onun isiginda bir süre için sevinmek istediniz.
που καιγόταν και έφεγγε· κι εσείς θελήσατε να αγαλλιαστείτε προσωρινά στο φως του.
Ve siz onun görmediniz. Ben onu görmedim.
Και δεν το έχεις δει,
Siz öncelikle Onun egemenliğinin ve doğruluğunun ardından gidin, o zaman size bütün bunlar da verilecektir.
Αλλα ζητειτε πρωτον την βασιλειαν του Θεου και την δικαιοσυνην αυτου, και ταυτα παντα θελουσι σας προστεθη.
Siz onun güçlerini yendiğinizde Ormiral, Valiye Nassaudan çıkıp donanmasını Londraya yönlendirdiğini söyledi.
Αφού νίκησες τις δυνάμεις του, ο αρχιπλοίαρχος είπε στον κυβερνήτη ότι φεύγει από το Νασσάου και επέστρεψε στο Λονδίνο.
Sizin hayatınızın parçası olur köpek, ama siz onun tüm hayatı olursunuz.
Γιατί μπορεί για σένα να είναι ο σκύλος σου, για αυτόν όμως είσαι όλη του ζωή.
Siz ona hayat diyeceksiniz.
Εσείς θα το πείτε ζωή.
Ya da siz ona benzemek istediniz.
Ή θέλατε να του μοιάσετε.
Siz ona sahip olduğunuzu sanıyorsunuz ama aslında o size sahip!
Νομίζετε πως εσείς έχετε μνήμη, αλλά στην πραγματικότητα εκείνη έχει εσάς!.
Başından beri size onun ailemizden olmadığını söylüyorum.
Σου είπα από την αρχή δεν είναι η οικογένεια μου.
Siz ona yardım ediyordunuz.
Εσείς τη βοηθούσατε.
Çünkü siz ona bir'' elma'' yediğini söylediniz.
Γιατί του είπατε πως είναι μήλο.
Siz ona girmenize izin veriyorsunuz.
Το αφήνεις να έρθει μέσα σου..
Size onun askeri dosyasını getirdim.
Σου έφερε τον στρατιωτικό της φάκελο.
Siz ona söylemiyorsunuz, o size söylüyor.
Δεν του το λέτε εσείς, εκείνος σας το λέει.
İyi biliyorum ki siz ona yardım edebilecek tek kişisiniz.
Ξέρω πολύ καλά… ότι μόνο εσείς μπορείτε να τον βοηθήσετε.
Sonuçlar: 40, Zaman: 0.0516

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan