Size zarar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Size zarar verecek hiçbir şey yapmadım.
Ich habe nie etwas getan, um Sie zu verletzen.Size zarar verebilirdim, biliyorsunuz?
Ich hätte dir schaden können, weißt Size zarar veremezler.
Sie tun Euch nichts.Ve size yemin ederim… size zarar verenler çığlıklar atarak ölecek.
Dass diejenigen, die euch verletzen wollen, schreiend sterben werden.Oraya girdiğinizi öğrenirse, size zarar verebilecek kadar sinirleneceğinden korkar mısınız?
Müssten Size zarar vermeyeceğini garanti ederim.
Es wird euch nicht schaden.Yakında size zarar verecekler.
Size zarar verdi mi, Kaptan?
Hat er Euch verletzt, Captain?Size zarar verdi mi?
Hat er euch wehgetan?Size zarar vermeyecek.
Er tut Ihnen nichts.Ben de bunları çözmeye geldim ama size zarar vermek isteyen insanlar olduğunu fark ettim.
Ich erfuhr, dass es Menschen gibt, die Ihnen wehtun wollen.Tamam mı? Size zarar vermeyeceklerine söz verdiler.
Sie haben versprochen, euch nichts zu tun.Kimse size zarar vermek istemiyor.
Tun Sie das nicht.Size zarar verirlerse siz de onlara zarar verin.
Wenn sie euch verletzen, Size zarar verdiler mi?
Haben sie euch wehgetan?McTavishin size zarar vermesi için bir sebebi yok.
McTavish hat keinen Grund, Ihnen zu schaden.Size zarar verdiler mi?
Haben sie euch weh getan?Size zarar verebilecek bir şeyi söyleyemem.
Ihr überredet mich zu was, das Euch schadet.Size zarar veren cinsten şeylerle mi?
Dinge die Ihnen geschadet haben?Ne de size zarar verebilecek bir kötülük yoktur.
So hat der Böse keinen Zugriff, um euch zu schaden.
