ZARAR - Almanca'ya çeviri

schaden
zarar
hasar
incitmek
verletzen
incitmek
zarar
yaralamak
kırmak
üzmek
ihlal
canını yakmak
incinmesini
gücendirmek
schädlich
zarar
kötü
schädigen
zarar verebilir
hasar
wehtun
incitmek
zarar vermek
zarar
üzmek
acı
acıtabilir
canını yakmak
tun
yapmak
yapar
yapıyor
yapabilirsiniz
şey
yapın
yapayım
weh
zarar
acı
incitiyor
acıyor
ağrıyor
canımı yakıyor
vay halinize
incitme
Verlust
kayıp
zarar
kaybetmek
hüsran
kaybolması
antun
yapmak
zarar
yaparsın
şey
harmlos
zarar
masum

Zarar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Size zarar vermeyecek.
Wird euch nicht weh tun.
Robert ona bize zarar verebilecek bir şey söylememiş.
Robert hat ihm nichts gesagt, das uns schaden könnte.
Kar ve zarar, giderler.
Der Gewinn und Verlust, Aufwendungen.
Cildimize zarar veren 2 ana UV ışını türü vardır.
Es gibt 2 Haupttypen von UV-Strahlen, die unsere Haut schädigen.
Aşka Zarar Veren Şeyler konusu.
Über Dinge, die der Liebe schädlich sind.
Bu insanlara zarar veremezsin.
Wir dürfen diese Leute nicht verletzen.
Bebeğime zarar verirsen,… yemin ederim seni öldürürüm.
Ich schwöre, wenn Sie meinem Baby was antun.
Kimseye zarar veremeyeceğin yeni bir yere.
Irgendwohin, wo du niemandem etwas tun kannst.
Zarar görebilir. Onu çağırırsam.
Es könnte ihm wehtun, wenn ich rufe.
Celenee zarar verebilir.
Vielleicht tun sie Celene weh.
Kâr ve zarar, masraflar.
Der Gewinn und Verlust, Aufwendungen.
Bize zarar veremez.
Er kann uns nicht schaden.
Çabuk zarar görebilir.
Schnell schädigen kann.
Hızlı yemek vücut sistemine çok zarar verir.
Schnelles Essen ist schädlich.
Birilerine zarar verebilir.
Er könnte jemanden verletzen.
Bizim arkadaş zarar varsa, sonuçları olacaktır.
Wenn Sie unserer Freundin etwas antun, wird das Konsequenzen haben.
Ondan zarar gelmez.
Er ist harmlos.
Anneye zarar verebilirim.
Ich könnte Mommy wehtun.
Bu adamlar oğluma zarar verirse, onları öldüreceğimi anlayın.
Tun die Männer meinem Sohn etwas, bringe ich sie um.
Arkadaşlarıma zarar veremezsin.
Tu meinen Freunden nicht weh.
Sonuçlar: 3348, Zaman: 0.0564

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca