Soyunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Programming
-
Computer
Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz?
Ve şu soğuk dünyada çok az kişiye sağlanan bu güç ben öldükten sonra seni ve soyunu koruyacak.
Rabbin, insanoğlunun sulbünden soyunu alıp devam ettirmiş, onlara:'' Ben sizin Rabbiniz değil miyim'' demiş ve buna kendilerini şahit tutmuştu!
Finne kazığı sapladığımızda bir köken vampiri öldürmenin onun tüm soyunu öldürdüğünü öğrendik.
Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.
Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz?
İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı.
Şimdi siz beni bırakıp da İblisi ve soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanınızdır?
İbrahim soyunu ve İmran soyunu seçti, alemlere üstün etti.
Seni kesinlikle başarılı kılacağım, soyunu denizin kumu gibi sayılamayacak kadar çoğaltacağım› diye söz vermiştin bana.››.
Ama RAB Davutla yaptığı antlaşmadan ötürü onun soyunu yok etmek istemedi.
Ester, Mordekayın verdiği buyruk uyarınca, soyunu ve halkını henüz açıklamamıştı; kendisini büyüttüğü günlerde olduğu gibi,
İki farklı sinek soyunu karşılaştırıyoruz; her birinin beyninde yaklaşık 100 tane ışık gönderilebilen hücre var
huş ağacının kendi soyunu tanıyıp tanımadığını merak ettim. Anne ayı ve yavrusu gibi?
Soyunu toprağın tozu kadar çoğaltacağım. Öyle ki, biri çıkıp da toprağın tozunu sayabilirse, senin soyunu da sayabilecek.
Gerçekten Allah, Ademi, Nuhu, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı.
ona Meryem adını verdim, onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytandan sen koru demişti.
İman edenler ve soyları kendilerini imanda izleyenler;
Soy değil, kendi uzantıları.
Onların soylarını dolu gemilerde taşımamız da kendileri için bir ayettir.