SOYUNU - Almanca'ya çeviri

Nachkommenschaft
soyundan
nesli
zürriyetini
Nachkommen
soyundan
Blutlinie
soyunu
kan bağı
soyun
soyu
kanımdan
neslinin
Stammbaum
soyağacı
soy ağacı
aile ağacında
die Abstammung
soyunu
kökeni
die Sippe
ailesini
yakınlık
soyunu

Soyunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz?
Wollt ihr nun ihn und seine Nachkommenschaft statt Meiner zu Beschützern nehmen,
Ve şu soğuk dünyada çok az kişiye sağlanan bu güç ben öldükten sonra seni ve soyunu koruyacak.
Nur wenigen zuteilwird, Und diese Macht, die in dieser kalten Welt wird dich und deine Nachkommen beschützen.
Rabbin, insanoğlunun sulbünden soyunu alıp devam ettirmiş, onlara:'' Ben sizin Rabbiniz değil miyim'' demiş ve buna kendilerini şahit tutmuştu!
Als dein HERR von den Kindern Adams, aus ihren Rücken(Becken) ihre Nachkommenschaft entnahm und sie gegen sich selbst Zeugnis ablegen ließ:"Bin ICH etwa nicht euer HERR?!
Finne kazığı sapladığımızda bir köken vampiri öldürmenin onun tüm soyunu öldürdüğünü öğrendik.
Als wir Finn gepfählt haben, haben wir entdeckt, dass man mit einem Urvampir seine gesamte Blutlinie tötet.
Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.
siehe, ich möchte, daß sie und ihre Nachkommen bei Dir Zuflucht nehmen vor dem gesteinigten Satan.
Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz?
Wollt ihr denn ihn und seine Nachkommenschaft euch zu Freunden an meiner Stelle nehmen,
İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı.
Noach, die Sippe Abrahams und die Sippe Imraans vor den Weltenbewohnern erwählt.
Şimdi siz beni bırakıp da İblisi ve soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanınızdır?
Wollt ihr nun ihn und seine Nachkommenschaft statt Meiner zu Beschützern nehmen, wo sie doch eure Feinde sind?
İbrahim soyunu ve İmran soyunu seçti, alemlere üstün etti.
Noach, die Sippe Abrahams und die Sippe Imraans vor den Weltenbewohnern erwählt.
Seni kesinlikle başarılı kılacağım, soyunu denizin kumu gibi sayılamayacak kadar çoğaltacağım› diye söz vermiştin bana.››.
Du hast gesagt ich will dir wohltun und deinen Samen machen wie den Sand am Meer, den man nicht zählen kann vor der Menge.
Ama RAB Davutla yaptığı antlaşmadan ötürü onun soyunu yok etmek istemedi.
Aber der HERR wollte das Haus David nicht verderben um des Bundes willen, den er mit David gemacht hatte,
Ester, Mordekayın verdiği buyruk uyarınca, soyunu ve halkını henüz açıklamamıştı; kendisini büyüttüğü günlerde olduğu gibi,
Und Esther hatte noch nicht angesagt ihre Freundschaft noch ihr Volk, wie ihr Mardochai geboten hatte;
İki farklı sinek soyunu karşılaştırıyoruz; her birinin beyninde yaklaşık 100 tane ışık gönderilebilen hücre var
Wir vergleichen zwei Stämme von Fliegen, jede davon hatte ungefähr 100 lichtempfindliche Zelle in ihren Gehirnen, hier links
huş ağacının kendi soyunu tanıyıp tanımadığını merak ettim. Anne ayı ve yavrusu gibi?
die Douglasie ihre eigenen Abkömmlinge erkennen würde. Wie Mama Grizzly ihr Junges?
Soyunu toprağın tozu kadar çoğaltacağım. Öyle ki, biri çıkıp da toprağın tozunu sayabilirse, senin soyunu da sayabilecek.
Und ich will deinen Samen machen wie den Staub auf Erden. Kann ein Mensch den Staub auf Erden zählen, der wird auch deinen Samen zählen.
Gerçekten Allah, Ademi, Nuhu, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı.
Gewiß, ALLAH erwählte Adam, Nuh, die Familie Ibrahims und die Familie Imrans vor allen Menschen aus.
ona Meryem adını verdim, onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytandan sen koru demişti.
ich habe sie Maria genannt. Und ich suche bei Dir Zuflucht für sie und ihre Nachkommenschaft vor dem gesteinigten Satan.».
İman edenler ve soyları kendilerini imanda izleyenler;
Die glauben und denen ihre Nachkommenschaft im Glauben nachfolgt,
Soy değil, kendi uzantıları.
Erweiterungen von sich selbst. Keine Nachkommen.
Onların soylarını dolu gemilerde taşımamız da kendileri için bir ayettir.
Auch eine Aya für sie ist, daß WIR ihre Nachkommenschaft auf dem voll beladenen Schiff tragen.
Sonuçlar: 58, Zaman: 0.0502

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca