Suru Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Siyaha bürüneceğim. Hep Suru birlikte göreceğimizi konuşurduk… ama iyileştiğinde Kara Kalede beni ziyarete gelebilirsin.
Suru hep beraber görmeyi istediğimizi biliyorum fakat… iyileştiğinde gelip beni Siyah Kalede ziyaret edebilirsin. Siyaha bürünüyorum.
Hep Suru birlikte göreceğimizi konuşurduk…
Bu bilgiyi, deniz suru veya ayaklık gibi bir şeyi su altına koymak için de kullanabiliriz.
Abin Sur, büyük bir savaşçıydı.
Indranın ordusu surların dışında ve Lexa zirvede, üzerindeki ölüm fermanını kaldırdı.
Millet! Sur Hanım bizi bırakıp evine gidiyor!
Orell, Surda devriye gezen kargalar olduğunu söylüyor.
Sur, telefonumu bulsana.
Surun güneyinde güzel araziler var. Seninle nereye gelirsek?
Sur, şimdi yanından ayrılmam lazım.
Surların ötesindeki bir kral krallıklarımıza saldırdı.
Ama Sur, bir şey paylaşmak istersen dinlerim.
Seni Surun kuzeyine yollayacağım.
Sur, selfieler düzmece, diyor.
Galiba Surun kuzeyinde bunu yapmayı öğrenmiyorsunuz.
Sur, ağzını topla!
Bunu yapamam. Sur inşa etmem için çok geç.
Sur hâlâ tiyatro ailemizin bir üyesi.
Surun ötesinden bir güzellik.