Takılmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hayatım boyunca hiç tanımadığım babam aniden ortaya çıkıp takılmak istedi. Ben.
Bu kızlar bizimle takılmak istiyor.
Her tatile çıktığımızda niye başka insanlarla… berâber takılmak istiyorsun?
Sizinle üst üste iki akşam takılmak istemedi.
Peki, ne var ne yok? Sadece takılmak.
Onunla takılmak harika olurdu gerçekten.
Artık Dylanla takılmak yok. Gidip yemeğini ye!
Siz gerçekten benimle takılmak istiyorsunuz.
Ölü bir bedenle niye takılmak zorundayım?
Eğer bir ezikle takılmak istiyorsam yaparım.
Burada takılmak seni çıldırtıyor.
Biraz başka çocuklarla takılmak ona iyi gelir.
Kaçık ailemle takılmak, kriyojenik dondurucuya düşmek. Çok korkunçtu.
İşimi yapmak ve köpeklerle takılmak.
Ama seninle takılmak istiyorum.
Onunla tekrar takılmak istiyorum.
Seninle takılmak o kadar da kötü değildi.
Jacobla takılmak… kafanı bir takım şeylerden uzaklaştırmana yarıyor, değil mi?
Hastanede takılmak zorunda bırakılan dört kişinin hikâyesi.
Ben arkadaşlarımla takılmak istedim.