Takılmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Benimle takılmaya ne dersin?
Onunla takılmaya devam ettiğin sürece sana da güvenemem.
Doktora takılmaya devam et dedi.
En iyisi ben burada takılmaya devam edeyim. Belki yardım edebilirim.
Biz de takılmaya gidelim mi?
Hem sizinle takılmaya da niyetim yok.
Neye takılmaya?
Captain Hook ile takılmaya utanıyor musun yoksa?
Arkadaşını onunla takılmaya ikna et ama yetkin bir yaklaşımla.
O yüzden Britta ile takılmaya devam etmek istersen benim için sorun olmaz.
Ya da sıçanla takılmaya devam et.
Carly o iki gerizekalıyla takılmaya başlamadan önceki zamanlar.
Babanın altılı bira paketiyle bodrumda… takılmaya ne oldu?
Evet, yani bir erkeğin seninle tamamen normal bir yerde takılmaya çalışması falan?
Rachel ve ben, Molly ve Megan ile takılmaya başladık.
Claire, buralarda boş boş takılmaya fazla alışma derim.
Güçlü güç ünitesi Audi TTye takılmaya benzer.
kötü bir kalabalıkla takılmaya başlar.
Bu casinoda oynarken ev bilgisayarının önüne takılmaya gerek yok.
Ama dönünce ve burada takılmaya başlayınca.