Taklit Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Taklit yapıyordum öylesine.
Taklit etmedik, öncü fikirli olduk.
Taklit, çocukların hemen her şeyi kopyalaması anlamına gelmez.
Bu sahte taklit sıradan kullanıcı için tamamen yararsız bir işlevselliği vardır.
Senin sinir-tepki motiflerini öğrenip taklit edecekler.
Onlara Franklinin imzasını taklit ettiğimi söyledin.
O da taklit edebilir, o da gerçekleştirebilir.
İmza taklit edebilir misin?
Taklit konusunda çok iyidir.
Taklit oyunları başlar.
Taklit edemeyecekleri tek şey… o giysinin üzerindeki… asli ticari marka etiketidir.
Bu şeyin, dokunduğu her şeyi taklit edebileceğini mi söylüyorsun?
Yine bizi taklit edecekler.
İlk yıllarda, öğrenme çoğunlukla taklit ve tekrarlama ile yapılır.
O sıralarda ölen babasının imzasını taklit ederek borcu almıştır.
İmzasını taklit mi edelim diyorsun?
Onunla olan ilişkimizi taklit edemeyiz. Rahibe Anne diyor ki.
Çocuklarla Tinkering: taklit için harika fikirler.
Bir anahtarın taklit edilmesini mi istiyorsun?
Taklit, övgülerin en samimisidir.''-