TAKTIRDE - Almanca'ya çeviri

• wenn
• können
• kann

Taktirde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Aksi taktirde hiç olmayacak bir güzellikte görürsünüz.
Sie sehen eine Schönheit, die Sie sonst so nie gesehen hätten.

Aksi taktirde, bizim deli olduğumuzu düşünecekler.
Sonst hält man uns für verrückt.

Aksi taktirde hayatının geri kalanını hapiste geçireceksin.
Sonst verbringen Sie ihr Leben damit.

Aksi taktirde ölümü çok daha uzun sürecek.
Sonst wird ihr Tod umso qualvoller.

Beni acele ettirdiğiniz taktirde, düzgün bir patlama garanti edemem.
Doch nach all der Hektik kann ich Ihnen keine glatte Detonation versprechen.

Komisyon un gerektiği taktirde, Sudan halkına insani yardımı arttırmak için hazır olduğu vurgulandı.
Die Kommission ist bereit, ihre humanitäre Hilfe für die Menschen in Sudan bei Bedarf aufzustocken.

Istenildiği taktirde üst kat ayrı daire olarak bolunebilir.
Bei Bedarf kann man die obere Etage als separate Wohnung abtrennen.

Uzun bir süre kullanılmadığı taktirde ayda en az bir kez şarj edilmelidir.
Wenn es längere Zeit nicht benutzt wurde, muss es mindestens einmal im Monat aufgeladen werden.

Aksi taktirde ömrün eski borçlarını ödemekle geçer.
Sonst würde man ewig alte Schulden abzahlen.

İstenildiği taktirde öğrencilerim veya öğrenci velileri ile görüştürebilirim.
Nach Bedarf kann Ich zum Schüler oder der Schüler zu mir kommen.

Bunu başaramadığım taktirde toplumumuz tehlikeye girecek.
Falls ich das nicht schaffe, ist unsere Gesellschaft in Gefahr.

Aksi taktirde hepimiz için çok geç olabilir.
Es könnte sonst für jeden von uns zu früh zu spät sein.

Gerekli görüldüğü taktirde 1000 alt sayfa bile olabilmektedir.
Es werden bis zu 1000 Unterseiten bei Bedarf untersucht.

Aksi taktirde uzun zaman beklemeye hazırız.
Falls nicht, sind wir bereit, lange zu warten.

Aksi taktirde çocuğunuzun kafası karışabilir.
Sonst könnte Ihr Kind mit dem Kopf dazwischen geraten.

Açtığımız taktirde, gece ateşe verip yakıyorlar.
Wenn ich sie nachts öffne, brennen sie.

Rabbime isyan ettiğim taktirde büyük günün azabından korkarım.
Ich fürchte, wenn ich mich meinem Herrn widersetze, die Strafe eines gewaltigen Tages.

Taktirde her kelimenin hesabını vermek mecburiyetindeyiz.
Dann müssen wir für jedes Wort Rechenschaft ablegen.

Aksi taktirde havalimanında sorun yaşabilirsiniz.
Sonst kannst du am Flughafen möglicherweise Probleme bekommen.

Çalışkan olduğunuz taktirde mutlaka başarıya ulaşırsınız!
Wenn du hart arbeitest, wirst du erfolgreich sein!