Tavuğunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nefes al, rahatla, tavuğunu ye.
Amcık herif elindeki Çin tavuğunu bırakamadı bile.
Marcus. Hâlâ fasulyeni kızarmış ve tavuğunu derisiz mi seviyorsun?
Eric, gel de dünyanın en şahane tavuğunu gör.
rahatla, tavuğunu ye.
Her iki tarafı kaplamak için yumurta tavuğunu çevirin ve yumurta bırakın.
Oyundaki ilk görevlerinden birinde ilk tavuğunu alacaksın.
Dinle, sen tavuğunu pişir.
Lütfen çiğ tavuğunu yıkamayın.
Komşunun tavuğunu yarına kadar bir düşünün.
Iki parmağını kesin. Bir yabancının iki değerli tavuğunu çaldığı için.
Altın yumurtlayan tavuğunu kesen kadının öyküsünü bilirsin değil mi?
Yemeğe soğan koyduğunu görür müydük? Birlikte annemin tavuğunu yiyebilirdik ve…?
Pimlico sandviçini ve Maryland kızarmış tavuğunu da.
Keşke şu anda tavuğunu alabilseydim.
Aslında adamın tavuğunu vurdun.
Şimdi tavuğunu ye ki büyüyüp benim gibi küçük
marine edilmiş tavuğunu ve hepsinden öte yaptığın dana döşü özledik!
Ben şimdi… Redin tavuğunu fırın tepsisine yeni koydum yani.
Tavuğun poposu çok daha büyüktür.