Telafi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bak, bunu telafi edebilmenin bir yolu varsa söyle yeter.
Kaybettiğimiz her şeyi telafi edeceğimize söz veriyorum. Aptallık ettim.
Bunu nasıl telafi edebilirim?
Sadece telafi etmen gerekecek gelecek yıl bana, tamam mı?
Bu işlevler yaşamımız için gerekliyken, sıvı kaybını telafi etmemiz gerekir.
Diğer bazı kaynaklar rüzgar kendi inşaat kendi CO2 maliyetini telafi asla iddia.
Telafi olarak, lütfen bu hediyeyi kabul et.
Bu telafi edilemez zaten.
Bunu sana telafi etmem lazım…- Çıkartma onu.
Telafi deme çünkü telafi edemezsin. Hayatta kalmak.
Kaçırdığımız zamanları telafi edebilmemiz çok güzel.
Bunu telafi edeceğim.
Öyle bir zaman için telafi edilmek istemiyorum.
Bir keyfin sonsuzluğunun insan acısını bir an telafi edebileceğini kim ileri sürebilirdi?
Ama bazen kayıp o kadar büyüktür ki vücut bunu kendi kendisine telafi edemez.
Kaçırdığın onca şeyi telafi edebilirsin, belki.
Bunu telafi olarak kabul et.
Bunu nasıl telafi edeceksin Claire?
Bunu telafi edebilir miyim?
Telafi ederim ama.