TOPLANMA - Almanca'ya çeviri

Versammlung
toplantı
meclis
cemaat
toplanma
topluluğun
mitingi
asamblesi
sammeln
toplamak
toplayın
toplayabilir
kazanmak
toplar
koleksiyonu
biriktirir
Treffen
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
der Sammlung
koleksiyon
toplanması
toplama
kolleksiyon
Sammelplätze
Sammelbecken

Toplanma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Toplanma vakti.- Neden.
Warum… Zeit, einzupacken.
Orada toplanma ve gösteri yapma hakkı sınırlı.
Versammlungs- und Demonstrationsrechte sind dort eingeschränkt.
Bugün burada toplanma sebebimiz bizim açımızdan son derece üzücüdür.
Der Grund, warum wir uns heute hier versammeln, ist ein trauriger.
Toplanma anlamına geliyor.
Zusammenkommen bedeutet.
Sosyolojik bilgilerin toplanma yöntemi olarak gözlem.
Beobachtung als Methode zur Erfassung soziologische Informationen.
Destek veren toplanma Bahrainis 2011 yılının Mısır Devrimini 4 Şubatta.
Bahrainer zur Unterstützung der scharen ägyptischen Revolution von 2011 am 4. Februar.
Tarihin toplanma yöntemleri ve çocuğun nesnel araştırması 2010.
Methoden zum Sammeln von Geschichte und objektive Forschung des Kindes 2010.
Yeryüzünü toplanma yeri kılmadık mı?
Haben Wir nicht die Erde gemacht, zu sammeln.
Uygulamayı toplanma veya gösteri düzenlemek amacıyla kullanmamak.
Die Anwendung nicht zu verwenden, um Kundgebungen oder Demonstrationen zu organisieren.
İfade, basın ve toplanma özgürlüğünü koruyan ilke ve yasaları ulusal ve uluslararası düzeyde uygular.
Anwendung der Grundsätze und Gesetze zum Schutz der Meinungs-, Presse- und Versammlungsfreiheit auf nationaler und internationaler Ebene.
Toplanma zamanı bazen şaşırtıcıdır.
Zeitliche Zusammentreffen sind manchmal schon erstaunlich.
KRONUS ayrıca kullanılmış paletlerin toplanma ve bakım hizmetini de sunmaktadır.
KRONUS bietet ebenfalls die Abholung und Wartung von gebrauchten Paletten.
Toplanma yerlerinde personeli toplayın.
Stellen in der Stellensammlung gruppieren.
Tarihin toplanma yöntemleri ve çocuğun nesnel araştırması 2010.
Methoden zum Sammeln von Geschichte und objektiver Untersuchung des Kindes, 2010.
Toplanma, yoğunlaşma( Samadhi).
Sammlung, Konzentration(samadhi).
Selam Wade, toplanma işleri nasıl gidiyor?
Hey, Wade, wie läuft das Packen?
Bay Coleu getirip yeniden toplanma zamanı geldi.
Also Zeit, Mr. Cole heimzubringen und uns neu aufzustellen.
Neden… Toplanma vakti.
Warum… Zeit, einzupacken.
Yo hayır bu toplanma çok güzel.
Oh, nein, dieses Aggregat ist besonders nett.
Daha muhtemel sonuç, klasik“ bayrağın etrafında toplanma” etkisidir.
Das wahrscheinlichste Ergebnis ist der klassische"Rallye um die Flagge" -Effekt.
Sonuçlar: 72, Zaman: 0.0483

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca