TUTARAK - Almanca'ya çeviri

halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
indem
ederek
yolu
vererek
yaparak
alarak
söyleyerek
getirerek
ekleyerek
tutarak
suretiyle
und
ve
peki
hem
ayrıca
edip
hält
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
hielt
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
halte
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
umklammert

Tutarak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Viktorun, seni evcil hayvan gibi tutarak hata yaptığını biliyordum.
Ich wußte, daß Victor einen Fehler gemacht hat, als er dich als haustier hielt.
Lanet ağzını kapalı tutarak.
Indem er sein verdammtes Maul hält!
Kilitleme fındık böylece onlar döndürmek değil seviyelendirme vida tutarak sıkın.
Festziehen Sie die Verriegelung Nüsse Powerleveling Schrauben halten, so dass sie drehen nicht.
Baş parmağımı dışarıda tutarak.
Und meinen Daumen außen.
Ya da seni bunun dışında tutarak seni korumaya çalışıyor.
Oder sie beschützt dich, indem sie dich aus allem raushält.
Bageti sıkıca tutarak, garip bir şekilde daha kopuk hissediyorum.
Weil ich ihn so fest halte fühle ich mich sonderbarerweise noch getrennter.
Ve onun ağzına her zaman bu mendil tutarak.
Und hält das Taschentuch vor den Mund die ganze Zeit.
Seni sevdiğini söyledi… ve senin elini tutarak buzlu çay içmek istiyormuş.
Sie will Händchen halten und Eistee mit dir trinken.
gemide Truva tutarak siber suçlular sponsor olmak.
werden Sie ein sponsor von cyber-kriminellen, indem die Trojaner an Bord.
Sonrasında zanlılardan biri 56 yaşındaki kadını boynundan tutarak yere düşürdü.
Daraufhin packte einer der mutmaßlichen Täter die 56-jährige Frau am Hals und stieß sie zu Boden.
Steroid düzeyi azaldığında, her şeyi oldukça düz tutarak yeni bir enjeksiyon yapılır.
Wenn das Niveau der Steroid verjüngt sich, eine neue Injektion gemacht wird, hält alles ziemlich flach.
Bunun nedeni ise bilgisayarınızı daha soğuk tutarak performans düşüşünü engellemek.
Der Grund dafür ist, dass Sie Ihren Computer kühler halten, um eine Verschlechterung der Leistung zu vermeiden.
Kafanda statik bir görüntüyü tutarak bunu yapabilirsiniz.
Du kannst dies tun, indem du ein statisches Bild in deinem Kopf hältst.
Yaşındaki Japon Mühendis Kishi Ryoichi, kendisini bundan sorumlu tutarak intihar etmişti.
Kishi Ryoichi, ein 51-jähriger japanischer Ingenieur, fühlte sich für den Unfall verantwortlich und beging Selbstmord.
Çoğu ülkede, ek akreditasyon ile LLB tutarak, hukuk uygulamasını sağlar.
In den meisten Ländern hält eine LLB mit zusätzlicher Akkreditierung, ermöglicht der Praxis des Rechts.
Steroid düzeyi azaldığında, her şeyi oldukça düz tutarak yeni bir enjeksiyon yapılır.
Wenn das Niveau der Steroid verjüngt sich eine neue Injektion hergestellt wird, halten alles ziemlich eben.
Ayrıca çocukları onlara elle tutarak test edebilirsiniz.
Sie können die Kinder auch testen, indem Sie ihnen die Hand reichen.
Kol saatini güneşe tutarak yolunu bulabilirsin.
Man kann auch nach der Uhr und der Sonne gehen.
O düşük ve beni geri tutarak gülüyor.
Er lacht tief und hält mich zurück.
Sistem güvenliği ciddiye BrowseStudio ve ilgili diğer uygulamaları kaldırmak için tutarak.
Nehmen Sie Ihre Systemsicherheit ernst halten um BrowseStudio und andere verwandten Anwendungen zu entfernen.
Sonuçlar: 163, Zaman: 0.0564

Farklı Dillerde Tutarak

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca