TUTMAYI - Almanca'ya çeviri

zu halten
tutmak
korumak
kalmasına
tutulması
tutun
tutarak
uydurmak
tutacak
sürdürmek için
festzuhalten
tutmak
yakalamak
tutunmak
sıkı tutun
dayan
sımsıkı
zapt
alıkoymak
aufzubewahren
saklamak
saklayın
tutmak
muhafaza
saklanabilir
saklanması
tutulması
saklayabilir misin
festhalten
tutmak
yakalamak
tutunmak
sıkı tutun
dayan
sımsıkı
zapt
alıkoymak
zu engagieren
meşgul
tutmak
işe almak
kiralamak
sich zu behalten
saklamak
tutmayı

Tutmayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bizi burada daha ne kadar tutmayı planlıyorsun,?
Wie lange willst du uns noch festhalten?
Elimde bir kitap tutmayı seviyorum.
Ich liebe es, ein Buch in Händen zu halten.
Bizi daha ne kadar burda tutmayı düşünüyorsun?
Wie lange hast du vor, uns hier festzuhalten?
Hadi o zaman. Tutmayı unutma!
Na los! Festhalten nicht vergessen!
MALİYETLERİ: Fiyatlarımızı uygun fiyatlı tutmayı hedefliyoruz.
KOSTEN: Wir sind bestrebt, unsere Preise erschwinglich zu halten.
Beni burada ne kadar tutmayı düşünüyorsun?
Wie lange willst du mich hier festhalten?"?
Onu sivil tutmayı unutma.
Vergiss nicht, es zivil zu halten.
Affetmeyle Açık Tutmayı Öğrenmek.
Vergebung offen zu halten.
Birçoğumuz her şeyi kontrol altında tutmayı seviyoruz.
Viele von uns lieben es, alles unter Kontrolle zu halten.
Müslümanları kontrol altında tutmayı.
Muslime unter Kontrolle zu halten.
Emisyon değerlerinin yasal mevzuatlarda belirlendiği değerlerde tutmayı.
Die Emissionswerte unter den gesetzlich vorgeschriebenen Werten zu halten.
Meghan Markle bir çocuğun doğumunu gizli tutmayı planlıyor.
Meghan Markle plant die Geburt eines Kindes geheim zu halten.
Gerçekleri ve vizyonları aynı anda tutmayı öğrenebiliriz.
Wir können lernen, Wahrheit und Vision gleichzeitig zu halten.
Bu yüzden işleri basit tutmayı seviyoruz.
Deshalb lieben wir es, die Dinge einfach zu halten.
Sır tutmayı da biliyor.
Und er weiß, wie man Geheimnisse behält.
Burnunu tutmayı unuttun mu, Leif?
Hast du etwa vergessen, dir die Nase zuzuhalten, Leif?
Beni ne kadar burada tutmayı planlıyorsun, tabii Midro öldürmezse?
Wie lange wollen Sie mich hier behalten, falls mich Midro nicht tötet?
Büyükbabanın gizli tutmayı isteyeceği türden toplantılar?
Treffen, die Ihr Großvater geheim halten wollte?
Eva, Johanın hisselerini tutmayı istiyor, yani artık kararları veren o.
Eva will Johans Aktien behalten, deshalb hat sie jetzt das Sagen.
Herkesi dışarıda tutmayı nasıl başardın?
Wie hast du es bloß geschafft, da alle rauszuhalten?
Sonuçlar: 294, Zaman: 0.0667

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca