TUTUKLANMASINI - Almanca'ya çeviri

Verhaftung
tutuklanması
tutuklama
yakalanmasına
gözaltına
verhaftet wird
Festnahme
tutuklanması
tutuklama
yakalanması
gözaltı
yakalamak

Tutuklanmasını Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Garronun tutuklanmasını istiyorum.
Babalarının vurulmasını veya tutuklanmasını istemeyen bir karım ve dört çocuğum var.
Ich habe eine Frau und Kinder, ich will nicht entlassen oder eingesperrt werden.
Polis, kaçak Perry Grangerın tutuklanmasını sağlayan… anonim ihbara oldukça şaşırdı.
Die Polizei bekam einen anonymen Tipp, der zur Verhaftung von Perry Granger führte.
Bu adamın tutuklanmasını istiyorum!
Ich will, dass du diesen Mann verhaftest.
Liderler Dr. Kingin tutuklanmasını protesto etmek için Atlantaya gitmişlerdi.
Die Führung protestierte in Atlanta gegen die Verhaftung von Dr. King.
Tutuklanmasını istiyorum.
Verhaften Sie ihn.
Tutuklanmasını sağlayacak kişiye on bin dolarlık ödül verilecektir.
Die zur Verhaftung führen, werden mit $10.000 belohnt.
Onur Kılıçın tutuklanmasını protesto ederken kendisi'' cumhurbaşkanına hakaret'' suçundan dava ediliyor.
Er protestiert gegen die Festnahme von Onur Kılıç und wird selbst wegen"Präsidentenbeleidigung" angeklagt.
Almanyaya gelseydi, tutuklanmasını engelleyecek tek şey, diplomatik pasaportu olurdu.
Wenn er nach Deutschland käme, würde ihn nur der Diplomatenpass davor bewahren, verhaftet zu werden.
Biz kimseyi tutuklanmasını istemeyiz de.
Wir wollen auch niemanden verhaften.
Tutuklanmasını sağlayan ben olduğum için de epey bir konuştu.
Und weil ich ihn hab festnehmen lassen, hat er über mich geredet.
O araçtan çıkan herkesin tutuklanmasını istiyorum.
Sie sollen jeden an Bord verhaften.
Düğün günümüzde, Hırsızlar Ormanının boşaltılmasını ve… tüm sakinlerin tutuklanmasını istiyorum.
Und jeder Bewohner eingesperrt ist. Am Tag der Hochzeit möchte ich, dass der Diebeswald leer.
Santa Hermandad adına, tutuklanmasını talep ediyorum.
Im Namen der Heiligen Bruderschaft verlange ich, dass er verhaftet wird.
Marksı durdurmanın tek yolu, tutuklanmasını sağlamaktan geçiyor.
Wir können Marks nur aufhalten, wenn wir ihn verhaften lassen.
Medinanın Peter Romano cinayetini azmettirmekten tutuklanmasını istiyordu.
Er wollte, dass Medina für den Mordauftrag an Romano überführt wird.
Eganın… ve Valdesin tutuklanmasını engellemek için Gregi öldürdü.
Egan und Valdes verhaftet. um zu verhindern, Ich glaube, dass St. Patrick Greg getötet hat.
Kuzey Tonkine seyahat eden… tüm aktörler dansçılar, şarkıcı ve kuklacıların… bir hafta içinde tutuklanmasını istiyorum.
Die durch Nord-Tonkin ziehen, eingelocht werden. Ich will, dass innerhalb einer Woche alle Schauspieler.
Tabii ki tutuklanmasını istemedim.
Ich wollte nicht, dass sie ihn einlochen.
Polisi arayacağım, onun tutuklanmasını istiyorum!
Ich ruf die Bullen, die sollen ihn verhaften!
Sonuçlar: 81, Zaman: 0.0486

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca