TUTUKLUNUN - Almanca'ya çeviri

Gefangenen
mahkumlar
mahkum
tutsak
tutuklu
esirleri
esir
yakalanan
Häftlinge
mahkûm
tutuklu
mahkumu
tutsak
Gefangene
mahkumlar
mahkum
tutsak
tutuklu
esirleri
esir
yakalanan
Häftlingen
mahkûm
tutuklu
mahkumu
tutsak

Tutuklunun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tutuklunun avukatı olmadığı yerde,
Wo der Gefangene keinen Anwalt hat,
Bu üç siyasi tutuklunun işlediği tek“ suç”,
Das einzige"Verbrechen" dieser drei politischen Gefangenen ist die Kritik
Tutuklunun bir diğer arkadaşı… Trene yetişememe nedeninin olduğuna inanmamız bekleniyor… olan Profesör Godbolenin ibâdet etmesi.
Schenken wir seiner Aussage Glauben, verpasste er den Zug, weil ein weiterer Freund des Angeklagten, Professor Godbole, ausgiebig seine Gebete sagte.
Brendanın tutuklanmasından 5 gün sonra, Stevenın nişanlısı, Jodi, Alkollü araba kullanmaktan 7 ay yattığı Manitowoc ilçesi hapishanesinden salındı.
Fünf Tage nach Brendans Verhaftung wird Stevens Verlobte Jodi aus dem Bezirksgefängnis entlassen.
O halde neden Underwoodun tutuklanması için övgüyü FBIın almasına izin veriyorsun?
Warum gibst du dem FBI dann die Lorbeeren für die Festnahme von Underwood?
Baban tutuklandığında seni Lodge Endüstrinin yasal varisi yaptık.
Als dein Vater verhaftet wurde, haben wir dich zur Rechtsreferentin von Lodge Industries gemacht.
Norman Batesin tutuklandığını niye bana söylemedin?
Warum hast du mir nicht gesagt das Norman Bates verhaftet wurde?
O yüzden tutuklandım, değil mi?
Deshalb wurde ich verhaftet. Oder nicht?
Chrisin tutuklanmasından beri Birmanlar sıkı savunma gösteriyorlar.
Die Burmesen haben seit Chris' Verhaftung gemauert.
Erdoğan içkili araba kullanmaktan tutuklandı. Mayıs 2009. Mussi Kartal mı?
Erdogans verhaftung trunkenheit am steuer, mai 2009?
Birlikte çalışıp, muhasebecimin neden tutuklandığını ve benim de topun ağzında olup olmadığımı bulun.
Arbeiten Sie zusammen und finden Sie heraus, warum mein Buchhalter verhaftet wurde, und ob ich verhaftet werde..
Gatiss tutuklandı mı?
Ist Gatiss in Haft?
Tüm kaçaklar tutuklandı, hanımefendi.
Alle Illegalen sind in Gewahrsam.- Gut.
İçimizden yüzlerce kişi Cylonlar tarafından toplandı tutuklandı, sorguya çekildi, işkence gördü.
Hunderte von uns wurden von den Zylonen zusammengetrieben,… inhaftiert, befragt, gefoltert.
Tutuklanmadan önce Luciano ağzından kaçırdı.
Luciano gestand es mir vor meiner Verhaftung.
Tüm birimlerin dikkatine Wilson Fisk tutuklandı. 46. ve 10. sokağın kuzey kısmındayım.
Melde, Wilson Fisk in Gewahrsam, Nordallee 46 und 10.
Konu şu ki, Brooke tutuklandı ve sen onun iş ortağı ve annesisin.
Es geht darum, dass Brooke verhaftet wurde, und du bist ihre Geschäftspartnerin und ihre Mutter.
Hodges neden tutuklandı öğrenebildin mi?
Haben Sie herausgefunden, warum Hodges verhaftet wurde?
SS subaylarının tutuklanmasından siz sorumlusunuz General.
Sie verantworten die Verhaftung der SS-Offiziere. General Hausner.
O adam tutuklanmadan dakikalar önce… memurlarımdan birini öldürdü.
Minuten vor der Verhaftung tötete der Mann einen meiner Offiziere.
Sonuçlar: 49, Zaman: 0.0379

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca