ULTRASONU - Almanca'ya çeviri

Ultraschall
ultrason
ultrasonografisi
das Ultraschallbild

Ultrasonu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Pekâlâ, EKG ve ultrasonu güç kaynağına bağla.
Ok, schließ das EKG und den Ultraschall an den Akku an.
House, bırak da ultrasonu ben yapayım.
Ich mache den Ultraschall. House.
Her zaman. Halen ultrasonu reddediyorsun?
Wollen Sie immer noch keinen Ultraschall?
Çoğu zaman, tümörlerin varlığı, böbreklerin ultrasonu ile rastlantısal olarak tespit edilir.
Oft wird das Vorhandensein von Tumoren durch Ultraschall der Nieren zufällig entdeckt.
Ardından doktor rektumdan( TRUS adı verilen) geleneksel ultrason tanısı veya ultrasonu reçete eder.
Dann verschreibt der Arzt die traditionelle Ultraschalldiagnostik oder den Ultraschall durch das Rektum(den sogenannten TRUS).
Sağlıklı Olmak'' başlıklı tıbbi tıp klinikleri ağı, her türlü ultrasonu gerçekleştirir.
Das Netzwerk der Kapitalkliniken"Be Healthy" führt alle Arten von Ultraschall durch.
Bugün kalça ultrasonu çektirdik.
Heute ließen wir ein Ultraschall machen.
Hatta meme kanseri için göğüs ultrasonu bile yaptık.
Wir haben sogar seine Brust mit Ultraschall auf Brustkrebs untersucht.
Daha yeni ultrasonu gördüm.
Ich war beim Ultraschall dabei.
Doktorlardan nefret edersin.- Evet ama kendim için değil. Bebeğimizin ultrasonu için.
Ja, aber er ist nicht für mich, es ist… ein Ultraschall… für unser Baby.
Gidip hemen emin olmak için ultrasonu getir, elektro sok aletini
Geht und hol den Ultraschall damit wir sicher sein können, und bring eine Notfalltrage nur für den Fall,
Bu yüzden prostatın ultrasonu ile uzmanlar sadece bunu
Deshalb bewerten Experten mit einem Ultraschall der Prostata nicht nur ihre,
Ultrasonla bakar mısın?
Willst du den Ultraschall bedienen?
Ultrasonda kalbinin etrafında kanama olduğunu gösterdi.
Ultraschall hat Blutungen in Herznähe zum Vorschein gebracht.
Ultrasona göre kalp etrafında sıvı birikimi yok. Ben olsam laparotomi yapardım.
Der Ultraschall zeigt keine Flüssigkeit um das Herz herum, also würde ich eine Laparotomie machen.
Buna ultrasonla bakıldığında uyluk atardamarının şimdilik zarar görmediği görüldü.
Der Ultraschall hier zeigt, dass die Oberschenkel Arterie intakt ist, noch.
Ultrason kullanıyor.
Sie benutzt Ultraschall.
Haberler iyi; ultrasonda ensefaloselin… sadece sıvı içerdiği, beyin içermediği… ortaya çıktı.
Nur Flüssigkeit, keine Hirnmasse enthält. Die gute Nachricht ist, dass dem Ultraschall nach die Enzephalozele.
Hadi ultrason çektirelim, kahverengi çorap giyelim.
Machen wir ein Röntgenbild, einen Ultraschall, trag braune Socken.
Ultrasonla bile baksak hamile olması ihtimali yok. Hamile değil.
Sie ist nicht schwanger. Sie ist auf keinen Fall schwanger, das zeigt auch der Ultraschall.
Sonuçlar: 88, Zaman: 0.034

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca