Umutsuzluğu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
babamın öfkesi, umutsuzluğu, ve suçluluk duygusu artık yerini kedere bırakıyordu.
Sadece umut edebilirdim.
Tek umudum Leenin.
Ve umutsuzluğun karanlığından, cesaretsizliğin derinlerinden tekrar geri getirildim.
Umutlu bir romantiğim.
Umutlu bir yaşam.
Umudunuz ve hayaliniz var.
Önce umutlarını ve kendisine saygısını sömürüp tükettin.
Bütün umudumu kaybetmiştim.
Umut ediyorum seninle konuşarak sesimi geri alacağım.
Umudumuz gerçek, Josie.
Tek umudum bu.
Umudum var. Arkadaşlarım var.
Umutsuzca kurtarılmaya ihtiyacı olan hayvanlar.
Umutla birlikte başarı da geldi.
Umudun öteki̇ tarafi.
Umudumuzu bırakan kişi sensin.
Pranga, zincir… umutsuzluk, hapis, ölüm.
Umut Vadisinin geleceği için eğitim önemli.
Umut Vadisinin de öyle.