VATANDAŞ - Almanca'ya çeviri

Bürger
vatandaşlar
halkı
yurttaş
insanlar
sakinleri
Staatsbürger
vatandaş
yurttaş
uyruklu
Citizen
yurttaş
vatandaş
Bewohner
yaşayanlar
kişi
sakinleri
halkı
insanlar
vatandaşlar
sakini
sakinler
ehli
ehlinin
Burger
vatandaş
Einwohner
kişi
nüfus
insan
vatandaş
sakinleri
halkı
sakini
sakinler
mukimler
Staatsbürgerschaft
vatandaşlık
Staatsangehörige
vatandaşları
uyruklu
Volksgenosse
vatandaş
Privatpersonen
bireysel
özel bir kişi
bir özel şahıs
bir sivil

Vatandaş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her vatandaş bir gün muhakkak sizinle temas sağlar.
Die kommen ja zwangsläufig mit jedem der Einwohner irgendwann in Kontakt.
Vatandaş yine kendi başının çaresine bakıyor.
Die Bewohner versorgen sich wieder selbst.
Vatandaş olarak merak ediyorum, siyasetçi olarak değil.
Ich verstehe mich als Staatsbürger, nicht als Politiker.
Vatandaş Bilimi Pasifik Plastiklerini Temizlemeyi Hedefliyor.
Citizen Science Zielt Darauf Ab, Pacific Plastics Zu Reinigen.
Suriyeli vatandaş, DAEŞ şüphelileri, Türkiyedeki Şanlıurfa, Akçakalede gözaltına alındı.
Syrische Staatsangehörige, ISIS-Verdächtige wurden in der Türkei Sanliurfa, Akcakale festgenommen.
Vatandaş olmanın“ haklara sahip olma hakkı” olduğunu dile getiriyordu.
Die Staatsbürgerschaft bedeutete für sie„das Recht, Rechte zu haben.“.
Bu adam tam vatandaş, ruhsatı var.- Sizin için.
Er ist Bürger, er hat eine Lizenz. Für Sie.
Vatandaş, bu senin de paran” yazıyor.
Volksgenosse, dass ist auch dein Geld!“.
Sayısız vatandaş var.
Es gibt unzählige Burger.
Vatandaş kurtarıldı.
Bewohner gerettet.
Vatandaş Bilimi Kıyı Ekosistemi Çalışmalarına Yardımcı Olur.
Citizen Science unterstützt Küstenökosystem Studien.
Binlerce vatandaş, Cumhuriyetin….
Tausende Einwohner der Republik….
Biz vatandaş olarak sadece isteriz.
Wir wollen nur als Staatsbürger akzeptiert werden.
Mültecilere vatandaş gibi muamele edilecektir.
Flüchtlinge wie Staatsangehörige behandelt.
Vatandaşlığınız? -Çifte vatandaş.
Ihre Staatsbürgerschaft?
Belki iki vatandaş arasındaki… daha az resmi bir konuşma daha verimli sonuçlar verebilir.
Zwischen zwei Privatpersonen produktiver. Vielleicht ist ein weniger zwangloses Gespräch.
Bir vatandaş olmak istiyorum.
Ich will ein Bürger werden.
Vatandaş, bu senin de paran” yazıyor.
Volksgenosse, das ist auch Dein Geld!".
Vatandaş yolculuk yapmak için.
Ein Burger auf Reisen….
Vatandaş ve sürücüler muzdarip.
Bewohner und Autofahrer sind genervt.
Sonuçlar: 1266, Zaman: 0.0493

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca