YAŞAYAN HER - Almanca'ya çeviri

• jedes lebende
• jedes Lebewesen
• alles was lebt
• jeder lebendigen
• jedem lebenden

Yaşayan her Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu ormandaki yaşayan her şey… diğerini öldürmeye çalışıyor.
Jedes Wesen in diesem Dschungel versucht, die anderen zu töten.

Duman bulutu gezegeni haftalar sonra saracak yaşayan her canlıyı öldürmeye yetecek kadar güneş ışığını engelleyecek.
Die Staubwolke wird den Planeten einhüllen… und genug Sonnenlicht blockieren, um alles Leben auszulöschen.

O, yaşayan her şey tarafından yaratılan bir enerji alanıdır.
Es ist ein Energiefeld, geschaffen von allen lebenden Dingen.

Yaşayan her varlığın korunmaya ihtiyacı vardı.
Alles Lebendige braucht Schutz.

Nezaket, yaşayan her birisinin hayatına fayda sağlar.
Freundlichkeit fügt dem Leben aller Lebendigen einen Nutzen hinzu.

Charles… yaşayan her zihne… bir mesaj yollayacaksın.
Charles, du schickst eine Botschaft an jedes Lebewesen.

Almanyada yaşayan her türkün görmesi gereken bir cami.
Die jeder Koreaner in Deutschland zu sehen hatte.

O, yaşayan her şey tarafından yaratılan bir enerji alanıdır.
Es ist ein Energiefeld, das von allen lebenden Dingen geschaffen wurde.

Bu kentte yaşayan her bireyin.
Jeder Bewohner der Stadt, deren.

Yaşayan her canlının sahip olduğu değerli yaşam hediyesini temsil eder.
Es repräsentiert das kostbare Geschenk des Lebens, das jede lebende Seele besitzt.

Hissediyorum, öyleyse varım, çok daha genel kapsamı olan ve yaşayan her varlığı ilgilendiren bir gerçektir.
Ich fühle, also bin ich ist eine Wahrheit von größerer Gültigkeit und betrifft jedes lebende Wesen.

Bizim inanışımıza göre… yaşayan her canlının… her yaprağın,
In meiner Religion… lernen wir, dass alles, was lebt, jedes Blatt, jeder Vogel,

Yani zarar görmüş bir Tanrımız var. Bu dünya ve yaşayan her bir ruh ile çok yakın bağlantısı olan bir Tanrı.
Wir haben also einen leidenden Gott. Ein Gott, der auf intime Weise mit dieser Welt und jeder lebendigen Seele verbunden ist.

taşa ve yaşayan her şeye bir daha Baldura zarar vermeyeceklerine dair yemin ettirmiş.
Wasser, Metall, Stein und jedem lebenden Ding, dass sie Baldur niemals verletzen werden.

çamurda veya uçarak yaşayan her canlı türü… sizi öldürmek
Jenseits dieses Zauns will alles, was dort im Schlamm kriecht,

Tüm Amerikan kamuoyunu ve bu gezegende… yaşayan her bir insanı… Size söylemek isterim ki… Nicholun raporunu boykot etmesi için ayaklandıracağım.
Und jeder Bürger auf diesem Planeten boykottiert… Lassen Sie mich zuerst sagen… der Nichols-Bericht. dass ich jeden Amerikaner ermutige.

yeryüzünde yaşayan her varlık ölecekti.
würde alles Leben auf Erden absterben.

yeryüzünde yaşayan her varlık ölecekti.
würde alles Leben auf Erden absterben.

Dipte yaşayan her şey.
Vor all den Dingen, die dort leben.

Çünkü bugün yaşayan her Necromonger.
Denn jeder Nekromonger, der heute lebt.