YAPMAMASI - Almanca'ya çeviri

tun
yapmak
yapar
yapıyor
yapabilirsiniz
şey
yapın
yapayım
machen
yapmak
yapıyor
yapar
yapabilirsiniz
yapabilir
yapacak
yapın
işi
hale
yapayım
tut
yapmak
yapar
yapıyor
yapabilirsiniz
şey
yapın
yapayım
haben
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
antun
yapmak
zarar
yaparsın
şey

Yapmaması Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yılında, Abraham Maslow, bir müzisyenin müzik dışında bir şey yapmaması gerektiğini söylemiştir.
Im Jahr 1943 sagte Abraham Maslow, ein Musiker sollte nichts anderes tun, als Musik zu spielen.
Joenun yapmaması gereken bir şey yaptığını Peki. kızımın da yanında olduğunu düşünüyorum.
Und meine Tochter ist dabei. Joe macht etwas, was er nicht tun sollte.
Ama kimsenin daha önce seninle bunu yapmaması bizim hayatımızın geri kalanında bundan mahrum kalmak zorunda olduğumuz analamına gelmez.
Aber weil Sie es nie taten,- müssen wir nicht darauf verzichten.
Buna çok önem veriyorlardı o yüzden hata yapmaması lazımdı.
Deshalb mussten sie sich sehr konzentrieren, damit sie keine Fehler machten.
Bunu yapmaması gerekiyordu.
Das sollte er nicht machen.
Bunu yapmaması gerekiyordu!
Sie sollte das nicht machen!
Mağaza hırsızlığı yapmaması gerektiğini bilmeliydi.
Sie sollte wissen, dass man da keinen Ladendiebstahl begeht.
İnsanların yapmaması gereken şeylerin sırları.
Sie sind voller Dinge, die Leute nicht tun sollten.
Yapmaması gereken bir şeyi.
Etwas, das er nicht tun sollte.
Kimsenin yapmaması gereken şeyleri gördü bırak bir çocuk.
Er hat Dinge gesehen, die keiner, erst recht kein Kind, sehen sollte.
Kız arkadaşının stres yapmaması bizim için önemli.
Uns ist es wichtig, dass sich Ihre Freundin nicht aufregt.
Şey, Dereki yapmaması gereken bir şey yaparken görmüş olabilirim. Buyur, sor.
Vielleicht habe ich Derek bei etwas Verbotenem gesehen. Fragen Sie nur.
Helenın senin istediklerini yapmaması… beyni yıkanıyor anlamına gelmez.
Weil Helen nicht tut, was du willst, bekommt sie keine Gehirnwäsche.
Bilirsiniz işte, ona yapmaması gereken şeyleri yaptırmaya başlattılar.
Die er nicht hätte tun sollen. Und sie brachten ihn allmählich dazu, Dinge zu tun,.
Bunların işlerini yapmaması dışında her şey yolunda.
Außer dass die da ihre Arbeit nicht machen.
Yazarın bunu yapmaması beni çok memnun etti.
Ich bin aber extrem froh, dass die Autorin dies nicht gemacht hat.
Yapmaması gereken her şeyi yapıyor.
Er tut alles, was er nicht tun sollte.
Yavru köpeğiniz, yapmaması gereken bir şeye girmezse,
Wenn Ihr Welpe nicht in etwas gerät, das er nicht sollte,
Ebeveynlerin yapmaması gereken 10 şey.
Dinge, die Eltern nicht brauchen.
Yapmaması durumunda, Alman vatandaşlığını kaybediyor.
Unterlässt sie dies, verliert sie die Deutsche Staatsbürgerschaft.
Sonuçlar: 108, Zaman: 0.0353

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca