Yerken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Seni yerken göreceğim.- Evet.
Cicero yerken, bir Ulak Quintusdan bir mektup getirdi.“.
Onu, teneke kutudan soğuk spagetti yerken gördüğümü biliyorum.
Onları yerken astronot gibi hissediyorum.
Ben kahraman kekimi yerken onların atları boğuluyordu.
Seni yerken izlemeye bayılıyorum.
Veya Yonkersda pizza yerken de olabilir.
Ben patateslerimi yerken sana bazı sorular soracağım.
Ben yerken de yaptık.
Lechon yerken ilk lezzet testi, deriyle olur.
Ama yürüyordum ve sonra McNameeyi küçük bir kaburga yerken gördüm.
Ben yerken de ağlamaya devam edebilirsin.
Hayır, bir kız muz yerken erkekler her zaman bakarlar.
Çöp kutusundan çıkardığı etli çöreği yerken görmüştüm.
Ve biliyor musun, seni daha önce de pislik yerken gördüm.
Evine gelip orada pizza yerken süper güçlerimi keşfetmem mümkün değil.
Orada oturmuş patates cipsi yerken Çarkıfeleki izliyordu.
Evet. Seni yerken göreceğim.
Seni etli kızarmış erişte yerken gördüm, pencereden.
Pankek yerken Brian ve Jane ile çizgi film izlemek.