Yiyerek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bayat bisküvi yiyerek büyümüştü.
Tüm öğleden sonrayı orada yiyerek ve gülümseyerek ama tek kelime etmeden geçirdiler.
Sosisli yiyerek, aptal sorular sorarak polis olmayı öğrenenmezsin.
Turing, 1954 yılında üzeri siyanürle kaplanmış bir elma yiyerek intihar etti.
Canının istediği herkesi yiyerek sokaklarda dolaşamazsın.
Kurbanlarını öldürüp, kalplerini söküp onları yiyerek ayin yaparlarmış.
Son duyduğumda TV odasında oturmuş,'' Komedi Maratonu'' nu izliyordu. lazanya yiyerek.
Ademin işlediği günah yasaklanmış olan meyveyi yiyerek itaatsizlik etmiş olmasıdır.
İyi pişmiş biftek yiyerek.
Öyle görünüyor ki düşman onları yiyerek büyülü enerji kazanıyor.
lale soğanları yiyerek hayatta kalmaya zorlandılar.
Üstelik Havva, Bilgelik Ağacından bir elma yiyerek kibirli bir şekilde günah işlemiştir.
Hadi, et yiyerek kutlayalım.
O da sebzelerini yiyerek karşılık veriyor.
O kadar katı diyetler yapıyormuş ki, bazı günleri sadece bir portakal yiyerek geçiriyormuş.
Ağaç kabukları ve ayakkabılarını yiyerek hayatta kaldılar.
Kan içip ciğer yiyerek çoğalıyorlarmış.
Bir keresinde sadece pamuk parçalarını jelatinleyip yiyerek 2 kilo vermiştim.
Demek ki Paula Gray, George Kearnsü yiyerek Creutzfeldt-Jakoba yakalandı.
Bayat krakerler yiyerek büyümüş.