YOKKEN - Almanca'ya çeviri

Abwesenheit
yokluğu
eksikliği
gab
vermek
verir
var
verebilir
veriyor
vereceğim
vardır
vereyim
verin
verebilir misin
nicht mehr
değil artık
yok
fazla değil
daha fazla değil
daha olmaz
kalmadı
değiller
haben keinen
yok
sahip değildir
hiç
sahibi değiliz
würde verschwinden
ortadan kalkacak
yok olacak
kaybolacak
kaybolur

Yokken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ben yokken aptalca bir şey yapmayın, Bay Northman.
Machen Sie keine Dummheiten, während ich weg bin, Mr. Northman.
Koltuğun yokken evlenmek mi istiyorsun?
Ihr wollt ohne Sofa heiraten?
Sen yokken burada biraz tuhaf hissediyorum.
Es ist komisch hier ohne dich.
Tümörden bile haberim yokken nasıl buna karşı çıkayım?
Wie könnte ich, wenn ich nichts von dem Tumor wusste?
Kes sesini. Arkadaşın yokken çok da sert değilsin bakıyorum da.
Halt's Maul. Ohne deinen Freund bist du nicht so hart.
İblis ben yokken çocuklarımı almıştı.
Während ich weg war, holte der Dämon meine Kinder.
Baban yokken bir hiçiz.
Wir sind nichts ohne euren Vater.
Yatağımızda sen yokken ne yapacağım ben?
Was soll ich ohne dich im Bett machen?
Clarke da yokken tek umudumuz Bellamy.
Da Clarke weg ist, ist Bellamy der Schlüssel.
Annem, ben yokken onu içeri alıyor.
Wenn ich weg bin, lässt ihn meine Mom ins Haus.
Ben yokken… sorduğun için sağ ol… iki kedimi de kaybettim… ve abimi.
Während ich weg war, danke der Nachfrage, habe ich meine Katzen verloren.
Ben yokken neden resim çizmiyorsun?
Warum malst du kein Bild solange ich weg bin?
Ben yokken… elemanlarımı öldürme, tamam mı?
Und töte keinen von meinen Leuten, während ich weg bin, Okay?
Biz yokken kendine iyi bak.
Du benimmst dich, während wir weg sind.
Yerçekimi yokken hızı da yok..
Ohne Schwerkraft hat er keine Supergeschwindigkeit.
Uzuvları yokken daha da şirin. Pislik!
Scheiße! Ohne Gliedmaßen ist er noch süßer!
Sen yokken Darulio yanımda oldu.
Darulio war da und du nicht.
Hiç arkadaşım yokken bir gezi hiç eğlenceli olmazdı.
So ein Ausflug würde mir ohne Freunde doch gar keinen Spaß machen.
O evde yokken onun elbiseleri giydin mi?
Hast du ihre Klamotten getragen, wenn sie nicht daheim war?
Jonathan kendisi yokken Lucy ile kalmamı istemiyor.
Jonathan hat es nicht gern, daß ich hier bei Lucy wohne.
Sonuçlar: 563, Zaman: 0.0551

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca