YOKLUĞUNUN - Almanca'ya çeviri

Abwesenheit
yokluğu
eksikliği

Yokluğunun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Lşığını bir güzelliğe yansıtacağı yerde… yokluğunun beni yolladığı donmuş dünya gibi katılaşıyor kalbim.
Verhärtet mein Herz wie die Eiswüste, in die Ihr mich schickt. Ohne die Schönheit, die das Licht adelt.
Polonyadan bu yana, kokusu çıkan bir şeyden bilgi alınamaması çok tuhaftı, ama bilgi yokluğunun bir yerde farklı varsayımlara yol açtığı unutulmamalı.
Seit Polen kamen keine Informationen mehr über"Wissenschaft" herein. Aber keine Informationen lassen Raum für Spekulationen.
Çok sayıda ampirik bilimciden oluşan komitemiz, bu çalışmanın sonunda, oyunun yokluğunun ve gelişimsel açıdan normal kabul edilen oyunların giderek artan bir şekilde bastırılmasının bu şahsın bu trajediyi yaratmaya daha eğilimli olmasına sebep olduğunu hissetti.
Und unser Gremium, welches aus einer Menge harter Wissenschaftler bestand, hatte am Ende der Studie das Gefühl, dass die Abwesenheit von Spiel und eine progressive Unterdrückung normaler Spielentwicklung ihn bezüglich der Tragödie, die er verursacht hat, deutlich verwundbarer machte.
Anahtarım yok mu?
Ist mein Schlüssel nicht da?
Yok, yok, sorun değil.
Nein, nein, kein Problem.
Yok, henüz okumadım. Okudun mu?
Nein, noch nicht.- Hast du es gelesen?
Tapınak yok edildiğinde, dengesini kaybetti.
Als der Tempel zerstört wurde, verlor er die Balance.
Odada kamera yok ama koridordakine bakabilirsiniz.
Es gibt keine Kameras im Zimmer, aber eine im Korridor.
Kendini yok edemezsin!
Vernichtet Euch nicht selbst!
Cereste kanun yoktur, yalnızca aynasızlar vardır.
Es gibt kein Gesetz auf Ceres, nur Bullen.
Yok, sağ ol. İstemiyorum.
Nein danke. Ich will nichts.
Balık çiftlikleri yok olacaktır. Doğayı.
Die Fischfarmen werden zerstört werden. Natur.
Hepimizi yok edebilir.
Er könnte uns vernichten.
Cyril yok mu?
Ist Cyril nicht da?
Vadin yok olduysa artık nerede yaşayacaksın?
Wenn dein Tal zerstört ist, wo wirst du jetzt leben?
Burada vampir yok, dostum.
Hier gibt es keine Vampire, mein Freund.
Beyzbolda öpüşmek yoktur, Steve.
Kein Küssen beim Baseball, Steve.
Yokluğu oldukça garip değil mi?
Ist seine Abwesenheit.
Torben Friis, Nyborgun yokluğu hükümet için sorun oluyor mu?
Torben Friis, ist Nyborgs Abwesenheit ein Problem für die Regierung?
Yokluğu bir güç boşluğuna sebep oldu, parlamento sıkıntıda.
Ihre Abwesenheit schuf ein Machtvakuum, und das Parlament ist gestresst.
Sonuçlar: 48, Zaman: 0.0358

Farklı Dillerde Yokluğunun

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca