YOLCULUĞUN - Almanca'ya çeviri

Reise
yolculuk
seyahat
gezi
gezinin
bir yolculuktu
tur
Fahrt
yolculuk
sürüş
gidin
sürücü
seyahat
gezi
yol
arabayla
gezinti
bir sürüş
Ausflug
gezi
seyahat
gezinti
yolculuk
gezinin
kaçamak
Flug
uçak
uçuşu
uçuşlar
uçuştan
bir uçuşu
uçmak
uçuş
yolculuk
sefer sayılı uçak
bir uçuştan
Trip
gezi
seyahat
yolculuk
des Reisens
seyahat
yolculuklar
gezileri
Reisen
yolculuk
seyahat
gezi
gezinin
bir yolculuktu
tur
die Überfahrt
yolculuk
geçiş
yol
den Ritt
Kreuzfahrt
seyir
cruise
gezi
yolculuk
gemi seyahati
gemisi
bir seyahat gemisiyle

Yolculuğun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Aynı yolculuğun parçasıdır. Ölmek ve doğmak.
Sterben und geboren werden sind Teil derselben Reise.
Yolculuğun için bir sandviç.
Das ist… ein Sandwich. Für die Fahrt.
Yolculuğun değerini oluşturan şey, korkudur.
Was den Wert des Reisens ausmacht, ist die Angst.
Bunun için üzgünüm. Yolculuğun tadını çıkart, Scorpius.
Genieß den Ritt, Scorpius. Tschuldigung.
Bence bu yolculuğun geri kalanını yalnız idare etmek zorunda kalacaksın.
Ich denke, du musst den Rest dieser Reise alleine schaffen.
Rahatla ve yolculuğun tadını çıkar sadece.
Entspann dich und genieß die Fahrt.
Yolculuğun tadını çıkarıyor musunuz?
Genießen Sie die Kreuzfahrt?
Macera yolculuğun içinde.
Das Abenteuer ist die Reise.
Bu yolculuğun ücreti 9,30 euro.
Eine Fahrt kostet 9,30 Euro.
Eğer her şey iyi giderse ve Hatırla yolculuğun sonuna kadar.
Und versucht euch daran zu erinnern… Wenn alles gut geht… am Ende der Kreuzfahrt.
O zamanlar bu yolculuğun hayatımızı ne kadar değiştireceği hakkında hiç bir fikrimiz yoktu.
Damals wussten wir noch nicht, wie sehr diese Reisen unser Leben verändern würden.
Bu yolculuğun sizin için ne kadar önemli olduğunu anlıyorum.
Wie viel Ihnen diese Reise bedeutet.
Yolculuğun geri kalanını sessiz geçirdik.
Den Rest der Fahrt verbringen wir schweigend.
Zamanda yolculuğun mümkün olduğunu mu düşünüyorsun?
Du glaubst, dass Reisen durch die Zeit für den Menschen möglich sind?
Ölümlü yolculuğun bitti, evet. Öldüm mü?
Deine sterbliche Reise ist vorbei, ja. Bin ich tot?
Yolculuğun geri kalanını sessiz geçirdik.
Den Rest der Fahrt verbrachten wir schweigend.
Geçmişe yolculuğun da kuralları olmalı.
Reisen in die Vergangenheit, da muss es Regeln geben.
Bu yolculuğun ona iyi geleceğini biliyordum.
Ich wusste, die Reise würde ihr guttun.
Şimdilik sadece yolculuğun tadını çıkarıyorum.
Im Moment genießen wir nur die Fahrt.
Yolculuğun kendisi beni mutlu eden.
Das Reisen an sich macht mich glücklich.
Sonuçlar: 767, Zaman: 0.0577

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca